this one : bu , bunu , beriki - dis van
halo : ışık halkası - heylo
no more words needed : daha fazla söze gerek yok - no mor vords nidıd
measure : ölçü , ölçmek , ölç , önlem , tedbir - mejır
measuring : ölçüm , değer biçme , ölçerek - mejıring
measurement : ölçüm - mejırmınt
specific : özel , belli , belirli - sıpısifik
user : kullanıcı , kullanan , tüketici - yuzır
banner : afiş , manşet , başlık , pankart - benır
sceptre : asa , kraliyet asası - septır
just : sadece , yalnızca , az önce , tam anlamıyla , adil - cast
leash : tasma , birbirine bağlamak - liş
leashed : tasmalı - lişt
unleash : tasmasız , salıvermek , serbest bırakmak , yayınlamak - anliş
unleashed : tasmasından kurtulmuş , dışarı çıktı - anlişt
cameo : minyatür , kabartmalı taş - kemio
imperfect : kusurlu - impırfikt
imperative : zorunlu , gerekli , mecburi , emir - impırfikt
date : tarih , zaman , randevu , arkadaş , flört - deyt
dates : tarihler , tarihleri - deyts
dated : tarihli , demode , eskimiş - deydıd
escort : refakat , eşlik etmek , refakatçı - eskort
submerge : batmak , batırmak , batır , daldırmak - sıbmırç
submerged : batık , batmış , su altında - sıbmırçt
birdcage : kuş kafesi - bırdkeyç
outline : taslak , ana hat , kontur , dış çizgi - autline
manicure : manikür - menikyır
city break : şehir tatili - sidi bıreyk
cemetery : mezarlık - semıteri
lay : koymak , sermek , hazırlamak , yumurtlamak - ley
laid : koydu - leyd
norway : norveç - norvey
floorboard : döşeme tahtası - fılorbord
bore : oyuk , delik , delmek , delik açmak , usandırmak - bor
bored : sıkılmış , bunalmış , bıkkın - bord
nominate : aday göstermek - nomıneyd
nominated : aday gösterildi - nomıneydıd
viewership : izleyici sayısı - viyuırşip
viewership record : izleyici rekoru - viyuırşip rekırd
viewing record : izlenme rekoru - viyuing rekırd
cornice : korniş - kornis
interior : iç mekan , iç , içerde , içerisinde , içerisi , içten - intiriır
exterior : dış , harici , dış kaynaklı , dışarı , dış taraf - ikstiriyır
collide : çarpışmak , çarpmak , zıt düşmek - kılayd
peer : akran , yaşıt , emsal - piır
mostly : çoğunlukla - mostli
retrieve : geri almak , tekrar ele geçirmek - ritriv
amazement : şaşkınlık , ağzı açık kaldı - ımeyzmınt
expend : harcamak , sarfetmek , tüketmek - ikspend
expendable : gözden çıkarılabilir , harcanabilir - ikspendıbıl
puddle : su birikintisi , çamurlu su , gölet - padıl
approximately : yaklaşık , yaklaşık olarak - ıpraksımıtli
tortoise : kara kaplumbağası - tordıs
tortoiseshell : kaplumbağa kabuğu - tordısşel
hinge : menteşe , menteşelemek - hinç
large : büyük , geniş , iri , kocaman , bol , çok - larç
enlarge : büyütmek , genişletmek , büyümek , büyütmek - inlarç
enlarged : büyütülmüş , genişletilmiş - inlarçt
moisture : nem , rutubet - moysçır
reflect : yansıtmak , aksettirmek - rıflekt
reflected : yansıyan , yansıtılmış , yansımış - rıflektıd
reflector : yansıtıcı , reflektör - rıflektır
reflection : refleks , yansıma , aksetme - rıflekşın
heritage : miras - herıdıç
somehow : bir şekilde , bir türlü , her nasılsa , nasıl olursa - samhau
backyard : arka bahçe - bekyard
frontyard : ön bahçe - fırantyard
anything : bir şey , herhangi bir şey , hiçbir şey , her şey , ne olsa - enithing
something : bir şey , önemli bir şey - samthing
person : kişi , şahıs , kimse , birey , zat - pırsın
in person : bizzat , şahsen - in pırsın
washer : çamaşır makinesi , yıkayıcı - vaşır
washing machine : çamaşır makinesi - vaşing mışin
machine : makine , bilgisayar - mışin
teaser : tanıtım filmi , muzip - tizır
gem : mücevher , değerli taş - cem
fitted : donatılmış , döşenmiş , bağlanmış , tutturulmuş - fidıd
republic : cumhuriyet , cumhuriyetçi - ripablık
czech republic : çek cumhuriyeti - çek ripablık
nomad : göçebe , yörük - nomad
held : tutulmuş - held
archer : okçu , yay burcu - arçır
acrobat : akrobat , cambaz - akrıbat
acrobatic : akrobatik - akrıbadik
phallus : penis - falıs
resemble : benzemek , andırmak - rizembıl
womb : rahim - vum
fissure : çatlak , yarık , çatlamak , çatlatmak - fişır
popular : popüler - papyılır
popularity : popülerlik - papyılerıdi
facial : yüz , yüz bakımı , cilt bakımı - feyşıl
cavalry : süvari - kevılri
luxe : lüks , şatafatlı - luks
deluxe : üstün nitelikli - dilaks
embellish : süslemek , güzelleştirmek - imbeliş
elderly : yaşlı , ihtiyar - eldırli
goddess : tanrıça - gadıs
special : özel , sayılı , özel indirim - sıpeşıl
specially : özel olarak , özellikle , bilhassa - sıpeşıli
specialty : uzmanlık , ihtisas , uzmanlık alanı , bıranş - sıpeşılti
specialist : uzman , uzman doktor - sıpeşılıst
importance : önem , önem derecesi , itibar , saygınlık - importıns
indisputable : tartışılmaz , şüphe edilmez - indispyutıbıl
renown : şöhret , ün - rinaun
renowned : şöhretli , ünlü - rinaund
dismantle : sökmek , dağıtmak , parçalamak - dismentıl
conclude : sonuçlandırmak , anlaşmak - kınklud
splashdown : sıçrama , uzay gemisinin denize inişi - sıplaşdaun
let : izin vermek , engel , kiraya vermek , vermek , ses çıkarmamak - let
overjoyed : aşırı memnun , çok memnun , kanatlanmak - ovırcoyd
conspiracy : komplo , tezgah - kınspirısi
abode : mesken , ikametgah - ıbod
cosmopolitan : çok uluslu - kazmıpalıtın
edifice : gözterişli yapı - edıfıs
mermaid : deniz kızı - mırmeyd
full story : tüm hikaye - ful sıtori
teacup : çay bardağı , çay fincanı - tikap
teapot : çaydanlık - tipot
appoint : atamak , görevlendirmek , tayin etmek , dayayıp döşemek - ıpoynt
appointed : görevlendirilmiş , tayin edilmiş , döşenmiş - ıpoyntıd
appointment : tayin , atama , randevu - ıpoyntmınt
a.m : sabah , öğleden önce - ey em
p.m. : akşam , öğleden sonra - pi em
match : eşlemek , eşleştirmek , eşleşmek , maç , kibrit - maç
unmatch : eşleşmemek - anmaç
unmatched : eşsiz , benzersiz , emsalsiz - anmaçt
forming : şekillendirme , biçimlendirme , şekil verme - forming
hoard : zula , istif , zulalamak - hord
monastery : manastır - manısteri
sanctuary : barınak , sığınak , ibadethane - sengkçueri
surmount : üstesinden gelmek , aşmak , halletmek - sırmaunt
adjacent : bitişik , komşu , yakın - ıceysınt
craftsman : zanaatkar , sanatçı , usta - kırafsmın
craftsmanship : hüner , işçilik , sanatkarlık , ustalık - kırafsmınşip
mountainside : dağ yamacı - mauntınsayd
rubber : kauçuk , lastik - rabır
have a break : ara vermek - hev ı bıreyk
bon : iyi şanslar - bon
believe : inanmak , inanç duymak - bıliv
belief : inanç , iman , inanma - bıliif
believer : inanan , imanlı , mümin - bılivır
cover : kapak , kılıf , örtü , örtmek , kapatmak - kavır
covered : kaplı , örtülü , kaplanmış - kavırd
uncover : ortaya çıkarmak , meydana çıkarmak , deşifre etmek - ankavır
uncovered : örtüsüz , şapkasız , başı açık , ortaya çıkarıldı - ankavırıd
could : abilir , ebilir , abilirdi , ebilirdi - kud
should : meli , malı , meliydi , malıydı , ise , olursa - şud
should be : olmalı - şud bi
shouldn’t : yapmamalı , olmamalı - şudınt
shoulder : omuz , omuzlamak - şoldır
revolutionary : devrimci - revıluşıneri
nurse : hemşire - nırs
lizard : kertenkele - lizırd
remedy : çare , tedavi , çare bulmak , tedavi etmek - remıdi
herbal : bitkisel , ot - hırbıl
herbalism : şifalı bitkiler - hırbılizım
maturity : vade , olgunluk , erginlik - mıtyurıti
acknowledge : kabullenmek - aknalıç
duo : ikili , düet - duo
due : vadesi dolmuş , süresi dolmuş - düu
fertility : doğurganlık , üretkenlik , verimlilik , bereketlilik - fırtilıdi
claw : pençe , pençelemek , kıskanç - kıla
emblem : amblem , simge , arma - emblım
registry : sicil , kayıt , kütük - recistri
registered : kayıtlı , kaydedilmiş , tescilli , yazılı - recistırd
registration : kayıt , tescil , kaydetme - recistreyşın
register : kayıt olmak , kayıtlı olmak , kaydetmek - recistır
after you : önden buyrun , önce siz - eftır yu
numerical : sayısal , sayıca - numerikıl
numerous : çeşitli , çok sayıda , sayısız , bir hayli - numırıs
usurp : gasp etmek , zorla almak - yusırp
resplendent : göz kamaştırıcı , göz alıcı , şaşalı - rispılendınt
relic : kutsal emanet , yadigar , eski eser - relik
pursuit : takip , kovalama , peşine düşme - pırsut
antiquity : antik çağ , eski çağlar , eski zaman - entikuvıdi
recumbent : yaslanmış , arkasına yaslanmış , dinlenen - rikambınt
plaque : pilak , pilaka , levha , tabela - pılak
voltage : gerilim , voltaj - voltıç
orbiter : yörünge aracı - orbıdır
classify : sınıflandırmak , sınıflamak - kılasıfay
classified : sınıflandırılmış , derecelendirilmiş - kılasıfayd
adoring : tapınmak , sevgi dolu , aşk dolu - ıdoring
panel : panel , pano , heyet , açık oturum - penıl
remarkable : dikkat çekici , dikkate değer , kayda değer - rimarkıbıl
extinguish : söndür , söndürmek - ikstingviş
visualize : gözünde canlandırmak , gözünün önüne getirmek - vijılayz
chimpanzee : şempanze - çimpanzi
diverse : çeşitli , farklı , değişik , türlü türlü - divırs
distinct : belirgin , belli , açık , aşikar - distingkt
distinctly : açıkça , şüphesiz , belirgin biçimde - distingkt
distinctive : ayırt edici , özel , farklı - distingktiv
distinction : ayrım , fark , ayırt etme , ayrı tutma - distingkşın
century : yüzyıl , asır - sençıri
unearthed : ortaya çıkarıldı , topraktan çıkarıldı - anırtht
artifact : eser - ardıfekt
medieval : ortaçağ , orta çağa ait - midivıl
pastor : papaz - pestır
bearing : taşıyan , içeren , meyve verme - bering
riveting : çok ilginç , sürükleyici - rivıting
quarter : çeyrek , mahalle , dördün , dörde bölmek - kordır
supernatural : doğa üstü , olağan üstü - supırneçırıl
impersonator : taklitçi , canlandıran kimse - impırsıneydır
breed : hayvan doğurmak (yavrulamak) - bırid
broom : süpürge - bırum
camel : deve - kemıl
camouflage : kamuflaj , kamufle etmek - kamıflaj
canary : kanarya kuşu - kıneri
dale : vadi , dere - deyıl
deadline : son teslim tarihi , son mühlet - dedlayn
“DERLEMEDE GOOGLE TRANSLATE VE SESLİ SÖZLÜK UYGULAMASINDAN YARARLANILMIŞTIR”
“KELİMELERİN OKUNUŞ LEHÇESİ U.S’ DİR”