hostage : rehin , rehine , teminat - hastiç lol : çok komik , yüksek sesle gülmek - lol punk : serseri , pankçı - pank chilling : ürpertici - çilling inspiration : ilham , esinti - inspıreyşın chopstick : çubuk , çinlilerin yemek çubuğu - çapstik flip : çevirmek , ciddiyetten uzak - fılip dear : sevgili , değerli , aziz - diır dearling : sevgilim , canım - diırling orbited : yörüngeli , yörüngede - orbıdıd imagination : hayal gücü , hayal - imecıneyşın neighbor : komşu , bitişik - neybır neighborhood : komşuluk - neybırhuud venture : girişim , teşebbüs , riske alma - vençır produce : üretmek - pırıdus producer : üretici , yapımcı , pırodüktör - pırıdusır habit : alışkanlık , huy - habıt dot : nokta , noktalamak , nokta koymak - dat comma : virgül - kamı punctuate : noktalamak , lafzını kesmek - pankçueyt trend : akım , eğimli olmak - tırend chart : çizelge , grafik , tablo - çart complexion : ten , ten rengi - kımpılekşın lift : asansör , kaldırmak , havalanmak - lift moving : hareket etme , hareketli , taşınma - muving souvenir : hatıra , hatıra eşya - suvıniır wifi : kablosuz internet ağı - vayfay priceless : paha biçilmez - pırayslıs complex : karmaşık , karışık - kımpıleks complexity : karmaşa , karışıklık - kımpıleksıdi erode : aşındırmak - irod exile : sürgün - egzayıl entire : tam , tüm , bütün - intayır entirety : bütünlük - intayırdi entirely : tamamen , bütünüyle , baştan sona - intayırli entire life : tüm yaşam - intayır layf artificial : yapay , suni , yapmacık - ardıfişıl artificially : yapay olarak - ardıfişıli artificial intelligence : yapay zeka - ardıfişıl intelıcıns aerospace : havacılık - erosıpeys aero : uçak - ero basically : temel olarak - beyzikli ridge : sırt - riç pranky : şakacı - pırenki punky : serseri - panki funky : korkak - fanki develop : geliştirmek - divelıp developer : geliştirici - divelıpır developed : gelişmiş - divelıpt development : gelişim , kalkınma , gelişme - divelıpmınt luminous : aydınlık - lumınıs perspective : perspektif , bakış açısı - pırspektiv furniture : mobilya , ev eşyası - fırniçır cruise : seyir , gemi gezisi - kıruz cruise ship : gemi gezisi - kıruz şip sooner : daha yakın , daha çabuk - sunır sooner or later : er yada geç - sunır ır leydır sooner the better : ne kadar erken o kadar iyi - sunır dı bedır beter : daha iyi , daha iyisi - bedır dune : kumdan tepe - dun frosty : ayaz , soğuk - fırosti scarf : atkı , eşarp , baş örtüsü - sıkarf capable : yetenekli , kabiliyetli - keypıbıl absurd : saçma - ıbsırd buzz : vızıltı , vızıldamak , telefon konuşması - bazz buzzer : zil - bazır flat out : düz , dümdüz - fılat aut partner : ortak , eş , hayat arkadaşı - partnır routine : rutin , sıradan - rutin feast : bayram , şölen , ziyafet - fiist feasting : şçlen - fiisting festival : festival , şenlik - festıvıl carnival : karnaval , şenlik - karnıvıl come from : dan geliyorum - kam fırom fishing net : balık ağı - fişing net ostrich : deve kuşu - ostriç combat : savaş , dövüş , mücadele - kambet indoor : iç mekan , kapalı , kapalı hava - indoor outdoor : dış mekan , açık , açık hava - autdoor ally : dost , müttefik - elay illustration : örnekleme , resim , çizim - ilıstreyşın illustrator : ressam - ilıstreydır motivation : motivasyon - modıveyşın starling : sığırcık kuşu - sıtarling this time : bu sefer , bu kez , bu defa , bu zaman - dis taym coop : kümes , kafes - kuup cooper : varil , şarap satıcısı - kupır shine : parlamak , parlaklık - şayn ı wonder : merak ediyorum - ay vandır pay : ödemek - pey payment : ödeme , ücret - peymınt fierce : azılı , azgın - fiirs fierceness : şiddet - fiirsnıs fiercely : şiddetle , şiddetli bir şekilde - fiirsli wonderland : harikalar diyarı - vandırlend create : yaratmak , oluşturmak - kırieyt beside : yanında , yanına , kıyasla , nispeten - bisayd storyful : hikayeli - sıtorifıl chimp : şempanze - çimp cheek : yanak , saygısızca konuşmak - çiik cheeky : yüzsüz , arsız , saygısız - çiiki estate : arazi , mal , mülk , emlak - isteyt stake : hisse , kazık - sıteyk collaborate : işbirliği yapmak - kılabıreyt titan : büyük ve kuvvetli kimse , dev - taytın surprising : şaşırtıcı , hayret verici - suprayzing darkness : karanlık , koyuluk - darknıs gentle : nazik , kibar - centıl iranian : iran , iranlı - ayreyniın persia : iran - pırjı persian : iranlı , farsça - pırjın muppet : kukla - mapıt puppet : kukla - papıt agriculture : tarım , ziraat , çiftçilik - egrikalçır agricultural : tarımsal , zirai - egrikalçırıl culture : kültür - kalçır app : uygulama - ap application : uygulama , başvuru , başvurma - aplıkeyşın recognize : tanımak , söz hakkı tanımak - rekıgnayz recognize me : beni tanı , bana söz hakkı ver - rekıgnayz mi devour : yiyip bitirmek , yalayıp yutmak - divavır cuckoo : guguk kuşu - kukuu deserve : hak etmek , layık olmak - dizırv deserve it : hak et - dizırv it roof : çatı , dam - ruuf recently : son günlerdeki , yeni , geçenlerde - risıntli headquarter : merkezi , karargah , genel merkez - hedkordır fold : kat , katlamak , kıvrım - fold folded : katlanmış , kıvrık - foldıd folding : katlama , katlanır , katlanan - folding folder : dosya - foldır close : kapamak , kapatmak , yakın , bağlantılı - kılıs closer : daha yakın - kılosır closest : en yakın - kılosıst spook : ürkütücü , hortlak - sıpuk spooked : ürkmüş , korkmuş - sıpukt spooky : hayalet gibi - sıpuki goodbye : güle güle , elveda , hoşça kal - gudbay zipper : fermuar - zipır worse : daha kötüsü , daha berbat - vırs worst : en kötüsü , en kötü , en fena , en kötü durum - vırst excellent : mükemmel , harika - eksılınt depart : ayrılmak , yola çıkmak , yolundan sapmak - dipart departed : ayrıldı , yola çıktı , yolundan saptı - dipardıd deport : sürgün etmek , sınır dışı etmek - diport deported : sürgün etmek , sınır dışı etmek - dipordıd department : bölüm , departman , bakanlık - dipartmınt crease : kırışık , buruşuk - kıriis increase : artış , artma , çoğalma , çoğaltma - inkıriis shuffle : karıştır , karıştırmak , sözü değiştirmek - şafıl pattern : desen , model , kalıp , şablon - pedırn went out : dışarı çık , dışarı çıktı - vent aut went off : gitti , çıkıp gitti - vent of abnormal : anormal - ebnormıl abnormality : anormallik - ebnormelıdi every : her , her bir , hertürlü - evri bill : fatura , tasarı , senet , poster - bill billing : faturalandırma - billing tweet : cıvıldamak , cıvıltı - tuvit tweezers : cımbız - tuvizırs slit : yarık - sılit sunspot : güneş lekesi - sansıpat dose : doz , miktar - dos capital : sermaye , başkent , kapital - kepıtıl partnership : ortaklık - partnırşip portrayal : tasvir - portreyıl mistaken : yanılmış - misteykın mistakenly : yanlışlıkla - misteykınli comet : kuyruklu yıldız - kamıt mention : bahsetmek , söz etmek , anmak - menşın let : izin vermek , kiraya vermek - let let’s : haydi - lets let’s see - haydi bakalım lets sii - lets sii let’s go : haydi gidelim - lets go let’s move : haydi gidelim - lets muv let’s move on : haydi devam edelim - lets muv an warm : sıcak , sıcacık , ılık , ısıtmak - vorm fool : aptal , salak , budala , enayi - fuul masterpiece : baş yapıt - mestırpis renew : yenilemek , tazelemek - rinüu renewal : yenileme , yenilenme - rinüuıl renewable : yenilenebilir , uzatılabilir - rinüuıbıl flow : akış , akım , debi , akmak - fılav uppercut : aparkat - apırkat barn : ahır , ambar - barn defensive : savunma , savunan - difensiv expectation : beklenti , ümit - ekspekteyşın skyscraper : gökdelen - sıkaysikreypır tower block : gökdelen - tavır bılak pail : kova - peyıl on the way : yolda - an dı vey crater : kırater - kıreydır beverage : içecek , meşrubat - bevriç stray : başıboş , yolunu kaybetmiş - sıtrey tent : çadır - tent tentative : geçici , deneysel - tentıtiv aggressive : agresif , saldırgan , atılgan - ıgresiv kismet : kısmet , nasip - kizmet fortune : servet , kısmet , talih - forçun fortunate : talihli , şanslı , bahtı açık - forçunıt fortunately : neyseki , çok şükür - forçunıtli unfortunate : talihsiz , şanssız - anforçunıt roar : kükremek , gürlemek - roor hoodie : kapşonlu , sivetşört - hoodi fleece : yün , tüylü kumaş - fıliis paratrooper : paraşütçü - perıtrupır habitat : doğal ortam - hebıtat ever made : şimdiye kadar yapılmış - evırmeyd cap : kapak , başlık , şapka , kep , kasket - kep
“DERLEMEDE GOOGLE TRANSLATE VE SESLİ SÖZLÜK UYGULAMASINDAN YARARLANILMIŞTIR”

“KELİMELERİN OKUNUŞ LEHÇESİ U.S’ DİR”

hostage : rehin , rehine , teminat - hastiç lol : çok komik , yüksek sesle gülmek - lol punk : serseri , pankçı - pank chilling : ürpertici - çilling inspiration : ilham , esinti - inspıreyşın chopstick : çubuk , çinlilerin yemek çubuğu - çapstik flip : çevirmek , ciddiyetten uzak - fılip dear : sevgili , değerli , aziz - diır dearling : sevgilim , canım - diırling orbited : yörüngeli , yörüngede - orbıdıd imagination : hayal gücü , hayal - imecıneyşın neighbor : komşu , bitişik - neybır neighborhood : komşuluk - neybırhuud venture : girişim , teşebbüs , riske alma - vençır produce : üretmek - pırıdus producer : üretici , yapımcı , pırodüktör - pırıdusır habit : alışkanlık , huy - habıt dot : nokta , noktalamak , nokta koymak - dat comma : virgül - kamı punctuate : noktalamak , lafzını kesmek - pankçueyt trend : akım , eğimli olmak - tırend chart : çizelge , grafik , tablo - çart complexion : ten , ten rengi - kımpılekşın lift : asansör , kaldırmak , havalanmak - lift moving : hareket etme , hareketli , taşınma - muving souvenir : hatıra , hatıra eşya - suvıniır wifi : kablosuz internet ağı - vayfay priceless : paha biçilmez - pırayslıs complex : karmaşık , karışık - kımpıleks complexity : karmaşa , karışıklık - kımpıleksıdi erode : aşındırmak - irod exile : sürgün - egzayıl entire : tam , tüm , bütün - intayır entirety : bütünlük - intayırdi entirely : tamamen , bütünüyle , baştan sona - intayırli entire life : tüm yaşam - intayır layf artificial : yapay , suni , yapmacık - ardıfişıl artificially : yapay olarak - ardıfişıli artificial intelligence : yapay zeka - ardıfişıl intelıcıns aerospace : havacılık - erosıpeys aero : uçak - ero basically : temel olarak - beyzikli ridge : sırt - riç pranky : şakacı - pırenki punky : serseri - panki funky : korkak - fanki develop : geliştirmek - divelıp developer : geliştirici - divelıpır developed : gelişmiş - divelıpt development : gelişim , kalkınma , gelişme - divelıpmınt luminous : aydınlık - lumınıs perspective : perspektif , bakış açısı - pırspektiv furniture : mobilya , ev eşyası - fırniçır cruise : seyir , gemi gezisi - kıruz cruise ship : gemi gezisi - kıruz şip sooner : daha yakın , daha çabuk - sunır sooner or later : er yada geç - sunır ır leydır sooner the better : ne kadar erken o kadar iyi - sunır dı bedır beter : daha iyi , daha iyisi - bedır dune : kumdan tepe - dun frosty : ayaz , soğuk - fırosti scarf : atkı , eşarp , baş örtüsü - sıkarf capable : yetenekli , kabiliyetli - keypıbıl absurd : saçma - ıbsırd buzz : vızıltı , vızıldamak , telefon konuşması- bazz buzzer : zil - bazır flat out : düz , dümdüz - fılat aut partner : ortak , eş , hayat arkadaşı - partnır routine : rutin , sıradan - rutin feast : bayram , şölen , ziyafet - fiist feasting : şçlen - fiisting festival : festival , şenlik - festıvıl carnival : karnaval , şenlik - karnıvıl come from : dan geliyorum - kam fırom fishing net : balık ağı - fişing net ostrich : deve kuşu - ostriç combat : savaş , dövüş , mücadele - kambet indoor : iç mekan , kapalı , kapalı hava - indoor outdoor : dış mekan , açık , açık hava - autdoor ally : dost , müttefik - elay illustration : örnekleme , resim , çizim - ilıstreyşın illustrator : ressam - ilıstreydır motivation : motivasyon - modıveyşın starling : sığırcık kuşu - sıtarling this time : bu sefer , bu kez , bu defa , bu zaman - dis taym coop : kümes , kafes - kuup cooper : varil , şarap satıcısı - kupır shine : parlamak , parlaklık - şayn ı wonder : merak ediyorum - ay vandır pay : ödemek - pey payment : ödeme , ücret - peymınt fierce : azılı , azgın - fiirs fierceness : şiddet - fiirsnıs fiercely : şiddetle , şiddetli bir şekilde - fiirsli wonderland : harikalar diyarı - vandırlend create : yaratmak , oluşturmak - kırieyt beside : yanında , yanına , kıyasla , nispeten - bisayd storyful : hikayeli - sıtorifıl chimp : şempanze - çimp cheek : yanak , saygısızca konuşmak - çiik cheeky : yüzsüz , arsız , saygısız - çiiki estate : arazi , mal , mülk , emlak - isteyt stake : hisse , kazık - sıteyk collaborate : işbirliği yapmak - kılabıreyt titan : büyük ve kuvvetli kimse , dev - taytın surprising : şaşırtıcı , hayret verici - suprayzing darkness : karanlık , koyuluk - darknıs gentle : nazik , kibar - centıl iranian : iran , iranlı - ayreyniın persia : iran - pırjı persian : iranlı , farsça - pırjın muppet : kukla - mapıt puppet : kukla - papıt agriculture : tarım , ziraat , çiftçilik - egrikalçır agricultural : tarımsal , zirai - egrikalçırıl culture : kültür - kalçır app : uygulama - ap application : uygulama , başvuru , başvurma - aplıkeyşın recognize : tanımak , söz hakkı tanımak - rekıgnayz recognize me : beni tanı , bana söz hakkı ver - rekıgnayz mi devour : yiyip bitirmek , yalayıp yutmak - divavır cuckoo : guguk kuşu - kukuu deserve : hak etmek , layık olmak - dizırv deserve it : hak et - dizırv it roof : çatı , dam - ruuf recently : son günlerdeki , yeni , geçenlerderisıntli headquarter : merkezi , karargah , genel merkez - hedkordır fold : kat , katlamak , kıvrım - fold folded : katlanmış , kıvrık - foldıd folding : katlama , katlanır , katlanan - folding folder : dosya - foldır close : kapamak , kapatmak , yakın , bağlantılı - kılıs closer : daha yakın - kılosır closest : en yakın - kılosıst spook : ürkütücü , hortlak - sıpuk spooked : ürkmüş , korkmuş - sıpukt spooky : hayalet gibi - sıpuki goodbye : güle güle , elveda , hoşça kal - gudbay zipper : fermuar - zipır worse : daha kötüsü , daha berbat - vırs worst : en kötü , en fena , en kötü durum - vırst excellent : mükemmel , harika - eksılınt depart : ayrılmak , yola çıkmak ,yolundan sapmak - dipart departed : ayrıldı , yola çıktı , yolundan saptı - dipardıd deport : sürgün etmek , sınır dışı etmek - diport deported : sürgün etmek , sınır dışı etmek - dipordıd department : bölüm , departman , bakanlık - dipartmınt crease : kırışık , buruşuk - kıriis increase : artış , artma , çoğalma , çoğaltma - inkıriis shuffle : karıştır , karıştırmak , sözü değiştirmek - şafıl pattern : desen , model , kalıp , şablon - pedırn went out : dışarı çık , dışarı çıktı - vent aut went off : gitti , çıkıp gitti - vent of abnormal : anormal - ebnormıl abnormality : anormallik - ebnormelıdi every : her , her bir , hertürlü - evri bill : fatura , tasarı , senet , poster - bill billing : faturalandırma - billing tweet : cıvıldamak , cıvıltı - tuvit tweezers : cımbız - tuvizırs slit : yarık - sılit sunspot : güneş lekesi - sansıpat dose : doz , miktar - dos capital : sermaye , başkent , kapital - kepıtıl partnership : ortaklık - partnırşip portrayal : tasvir - portreyıl mistaken : yanılmış - misteykın mistakenly : yanlışlıkla - misteykınli comet : kuyruklu yıldız - kamıt mention : bahsetmek , söz etmek , anmak menşın let : izin vermek , kiraya vermek - let let’s : haydi - lets let’s see - haydi bakalım lets sii - lets sii let’s go : haydi gidelim - lets go let’s move : haydi gidelim - lets muv let’s move on : haydi devam edelim - lets muv an warm : sıcak , sıcacık , ılık , ısıtmak - vorm fool : aptal , salak , budala , enayi - fuul masterpiece : baş yapıt - mestırpis renew : yenilemek , tazelemek - rinüu renewal : yenileme , yenilenme - rinüuıl renewable : yenilenebilir , uzatılabilir - rinüuıbıl flow : akış , akım , debi , akmak - fılav uppercut : aparkat - apırkat barn : ahır , ambar - barn defensive : savunma , savunan - difensiv expectation : beklenti , ümit - ekspekteyşın skyscraper : gökdelen - sıkaysikreypır tower block : gökdelen - tavır bılak pail : kova - peyıl on the way : yolda - an dı vey crater : kırater - kıreydır beverage : içecek , meşrubat - bevriç stray : başıboş , yolunu kaybetmiş - sıtrey tent : çadır - tent tentative : geçici , deneysel - tentıtiv aggressive : agresif , saldırgan , atılgan - ıgresiv kismet : kısmet , nasip - kizmet fortune : servet , kısmet , talih - forçun fortunate : talihli , şanslı , bahtı açık - forçunıt fortunately : neyseki , çok şükür - forçunıtli unfortunate : talihsiz , şanssız - anforçunıt roar : kükremek , gürlemek - roor hoodie : kapşonlu , sivetşört - hoodi fleece : yün , tüylü kumaş - fıliis paratrooper : paraşütçü - perıtrupır habitat : doğal ortam - hebıtat ever made : şimdiye kadar yapılmış - evırmeyd cap : kapak , başlık , şapka , kep , kasket - kep
“DERLEMEDE GOOGLE TRANSLATE VE SESLİ SÖZLÜK UYGULAMASINDAN YARARLANILMIŞTIR”

“KELİMELERİN OKUNUŞ LEHÇESİ U.S’ DİR”

hostage : rehin , rehine , teminat - hastiç lol : çok komik , yüksek sesle gülmek - lol punk : serseri , pankçı - pank chilling : ürpertici - çilling inspiration : ilham , esinti - inspıreyşın chopstick : çubuk , çinlilerin yemek çubuğu - çapstik flip : çevirmek , ciddiyetten uzak - fılip dear : sevgili , değerli , aziz - diır dearling : sevgilim , canım - diırling orbited : yörüngeli , yörüngede - orbıdıd imagination : hayal gücü , hayal - imecıneyşın neighbor : komşu , bitişik - neybır neighborhood : komşuluk - neybırhuud venture : girişim , teşebbüs , riske alma - vençır produce : üretmek - pırıdus producer : üretici , yapımcı , pırodüktör - pırıdusır habit : alışkanlık , huy - habıt dot : nokta , noktalamak , nokta koymak - dat comma : virgül - kamı punctuate : noktalamak , lafzını kesmek - pankçueyt trend : akım , eğimli olmak - tırend chart : çizelge , grafik , tablo - çart complexion : ten , ten rengi - kımpılekşın lift : asansör , kaldırmak , havalanmak - lift moving : hareket etme , hareketli , taşınma - muving souvenir : hatıra , hatıra eşya - suvıniır wifi : kablosuz internet ağı - vayfay priceless : paha biçilmez - pırayslıs complex : karmaşık , karışık - kımpıleks complexity : karmaşa , karışıklık - kımpıleksıdi erode : aşındırmak - irod exile : sürgün - egzayıl entire : tam , tüm , bütün - intayır entirety : bütünlük - intayırdi entirely : tamamen , bütünüyle , baştan sona - intayırli entire life : tüm yaşam - intayır layf artificial : yapay , suni , yapmacık - ardıfişıl artificially : yapay olarak - ardıfişıli artificial intelligence : yapay zeka - ardıfişıl intelıcıns aerospace : havacılık - erosıpeys aero : uçak - ero basically : temel olarak - beyzikli ridge : sırt - riç pranky : şakacı - pırenki punky : serseri - panki funky : korkak - fanki develop : geliştirmek - divelıp developer : geliştirici - divelıpır developed : gelişmiş - divelıpt development : gelişim , kalkınma , gelişme - divelıpmınt luminous : aydınlık - lumınıs perspective : perspektif , bakış açısı - pırspektiv furniture : mobilya , ev eşyası - fırniçır cruise : seyir , gemi gezisi - kıruz cruise ship : gemi gezisi - kıruz şip sooner : daha yakın , daha çabuk - sunır sooner or later : er yada geç - sunır ır leydır sooner the better : ne kadar erken o kadar iyi - sunır dı bedır beter : daha iyi , daha iyisi - bedır dune : kumdan tepe - dun frosty : ayaz , soğuk - fırosti scarf : atkı , eşarp , baş örtüsü - sıkarf capable : yetenekli , kabiliyetli - keypıbıl absurd : saçma - ıbsırd buzz : vızıltı , vızıldamak , telefon konuşması - bazz buzzer : zil - bazır flat out : düz , dümdüz - fılat aut partner : ortak , eş , hayat arkadaşı - partnır routine : rutin , sıradan - rutin feast : bayram , şölen , ziyafet - fiist feasting : şçlen - fiisting festival : festival , şenlik - festıvıl carnival : karnaval , şenlik - karnıvıl come from : dan geliyorum - kam fırom fishing net : balık ağı - fişing net ostrich : deve kuşu - ostriç combat : savaş , dövüş , mücadele - kambet indoor : iç mekan , kapalı , kapalı hava - indoor outdoor : dış mekan , açık , açık hava - autdoor ally : dost , müttefik - elay illustration : örnekleme , resim , çizim - ilıstreyşın illustrator : ressam - ilıstreydır motivation : motivasyon - modıveyşın starling : sığırcık kuşu - sıtarling this time : bu sefer , bu kez , bu defa , bu zaman - dis taym coop : kümes , kafes - kuup cooper : varil , şarap satıcısı - kupır shine : parlamak , parlaklık - şayn ı wonder : merak ediyorum - ay vandır pay : ödemek - pey payment : ödeme , ücret - peymınt fierce : azılı , azgın - fiirs fierceness : şiddet - fiirsnıs fiercely : şiddetle , şiddetli bir şekilde - fiirsli wonderland : harikalar diyarı - vandırlend create : yaratmak , oluşturmak - kırieyt beside : yanında , yanına , kıyasla , nispeten - bisayd storyful : hikayeli - sıtorifıl chimp : şempanze - çimp cheek : yanak , saygısızca konuşmak - çiik cheeky : yüzsüz , arsız , saygısız - çiiki estate : arazi , mal , mülk , emlak - isteyt stake : hisse , kazık - sıteyk collaborate : işbirliği yapmak - kılabıreyt titan : büyük ve kuvvetli kimse , dev - taytın surprising : şaşırtıcı , hayret verici - suprayzing darkness : karanlık , koyuluk - darknıs gentle : nazik , kibar - centıl iranian : iran , iranlı - ayreyniın persia : iran - pırjı persian : iranlı , farsça - pırjın muppet : kukla - mapıt puppet : kukla - papıt agriculture : tarım , ziraat , çiftçilik - egrikalçır agricultural : tarımsal , zirai - egrikalçırıl culture : kültür - kalçır app : uygulama - ap application : uygulama , başvuru , başvurma - aplıkeyşın recognize : tanımak , söz hakkı tanımak - rekıgnayz recognize me : beni tanı , bana söz hakkı ver - rekıgnayz mi devour : yiyip bitirmek , yalayıp yutmak - divavır cuckoo : guguk kuşu - kukuu deserve : hak etmek , layık olmak - dizırv deserve it : hak et - dizırv it roof : çatı , dam - ruuf recently : son günlerdeki , yeni , geçenlerde - risıntli headquarter : merkezi , karargah , genel merkez - hedkordır fold : kat , katlamak , kıvrım - fold folded : katlanmış , kıvrık - foldıd folding : katlama , katlanır , katlanan - folding folder : dosya - foldır close : kapamak , kapatmak , yakın , bağlantılı - kılıs closer : daha yakın - kılosır closest : en yakın - kılosıst spook : ürkütücü , hortlak - sıpuk spooked : ürkmüş , korkmuş - sıpukt spooky : hayalet gibi - sıpuki goodbye : güle güle , elveda , hoşça kal - gudbay zipper : fermuar - zipır worse : daha kötüsü , daha berbat - vırs worst : en kötüsü , en kötü , en fena , en kötü durum - vırst excellent : mükemmel , harika - eksılınt depart : ayrılmak , yola çıkmak , yolundan sapmak - dipart departed : ayrıldı , yola çıktı , yolundan saptı - dipardıd deport : sürgün etmek , sınır dışı etmek - diport deported : sürgün etmek , sınır dışı etmek - dipordıd department : bölüm , departman , bakanlık - dipartmınt crease : kırışık , buruşuk - kıriis increase : artış , artma , çoğalma , çoğaltma - inkıriis shuffle : karıştır , karıştırmak , sözü değiştirmek - şafıl pattern : desen , model , kalıp , şablon - pedırn went out : dışarı çık , dışarı çıktı - vent aut went off : gitti , çıkıp gitti - vent of abnormal : anormal - ebnormıl abnormality : anormallik - ebnormelıdi every : her , her bir , hertürlü - evri bill : fatura , tasarı , senet , poster - bill billing : faturalandırma - billing tweet : cıvıldamak , cıvıltı - tuvit tweezers : cımbız - tuvizırs slit : yarık - sılit sunspot : güneş lekesi - sansıpat dose : doz , miktar - dos capital : sermaye , başkent , kapital - kepıtıl partnership : ortaklık - partnırşip portrayal : tasvir - portreyıl mistaken : yanılmış - misteykın mistakenly : yanlışlıkla - misteykınli comet : kuyruklu yıldız - kamıt mention : bahsetmek , söz etmek , anmak - menşın let : izin vermek , kiraya vermek - let let’s : haydi - lets let’s see - haydi bakalım lets sii - lets sii let’s go : haydi gidelim - lets go let’s move : haydi gidelim - lets muv let’s move on : haydi devam edelim - lets muv an warm : sıcak , sıcacık , ılık , ısıtmak - vorm fool : aptal , salak , budala , enayi - fuul masterpiece : baş yapıt - mestırpis renew : yenilemek , tazelemek - rinüu renewal : yenileme , yenilenme - rinüuıl renewable : yenilenebilir , uzatılabilir - rinüuıbıl flow : akış , akım , debi , akmak - fılav uppercut : aparkat - apırkat barn : ahır , ambar - barn defensive : savunma , savunan - difensiv expectation : beklenti , ümit - ekspekteyşın skyscraper : gökdelen - sıkaysikreypır tower block : gökdelen - tavır bılak pail : kova - peyıl on the way : yolda - an dı vey crater : kırater - kıreydır beverage : içecek , meşrubat - bevriç stray : başıboş , yolunu kaybetmiş - sıtrey tent : çadır - tent tentative : geçici , deneysel - tentıtiv aggressive : agresif , saldırgan , atılgan - ıgresiv kismet : kısmet , nasip - kizmet fortune : servet , kısmet , talih - forçun fortunate : talihli , şanslı , bahtı açık - forçunıt fortunately : neyseki , çok şükür - forçunıtli unfortunate : talihsiz , şanssız - anforçunıt roar : kükremek , gürlemek - roor hoodie : kapşonlu , sivetşört - hoodi fleece : yün , tüylü kumaş - fıliis paratrooper : paraşütçü - perıtrupır habitat : doğal ortam - hebıtat ever made : şimdiye kadar yapılmış - evırmeyd cap : kapak , başlık , şapka , kep , kasket - kep
“DERLEMEDE GOOGLE TRANSLATE VE SESLİ SÖZLÜK UYGULAMASINDAN YARARLANILMIŞTIR”

“KELİMELERİN OKUNUŞ LEHÇESİ U.S’ DİR”

hostage : rehin , rehine , teminat - hastiç lol : çok komik , yüksek sesle gülmek - lol punk : serseri , pankçı - pank chilling : ürpertici - çilling inspiration : ilham , esinti - inspıreyşın chopstick : çubuk , çinlilerin yemek çubuğu - çapstik flip : çevirmek , ciddiyetten uzak - fılip dear : sevgili , değerli , aziz - diır dearling : sevgilim , canım - diırling orbited : yörüngeli , yörüngede - orbıdıd imagination : hayal gücü , hayal - imecıneyşın neighbor : komşu , bitişik - neybır neighborhood : komşuluk - neybırhuud venture : girişim , teşebbüs , riske alma - vençır produce : üretmek - pırıdus producer : üretici , yapımcı , pırodüktör - pırıdusır habit : alışkanlık , huy - habıt dot : nokta , noktalamak , nokta koymak - dat comma : virgül - kamı punctuate : noktalamak , lafzını kesmek - pankçueyt trend : akım , eğimli olmak - tırend chart : çizelge , grafik , tablo - çart complexion : ten , ten rengi - kımpılekşın lift : asansör , kaldırmak , havalanmak - lift moving : hareket etme , hareketli , taşınma - muving souvenir : hatıra , hatıra eşya - suvıniır wifi : kablosuz internet ağı - vayfay priceless : paha biçilmez - pırayslıs complex : karmaşık , karışık - kımpıleks complexity : karmaşa , karışıklık - kımpıleksıdi erode : aşındırmak - irod exile : sürgün - egzayıl entire : tam , tüm , bütün - intayır entirety : bütünlük - intayırdi entirely : tamamen , bütünüyle , baştan sona - intayırli entire life : tüm yaşam - intayır layf artificial : yapay , suni , yapmacık - ardıfişıl artificially : yapay olarak - ardıfişıli artificial intelligence : yapay zeka - ardıfişıl intelıcıns aerospace : havacılık - erosıpeys aero : uçak - ero basically : temel olarak - beyzikli ridge : sırt - riç pranky : şakacı - pırenki punky : serseri - panki funky : korkak - fanki develop : geliştirmek - divelıp developer : geliştirici - divelıpır developed : gelişmiş - divelıpt development : gelişim , kalkınma , gelişme - divelıpmınt luminous : aydınlık - lumınıs perspective : perspektif , bakış açısı - pırspektiv furniture : mobilya , ev eşyası - fırniçır cruise : seyir , gemi gezisi - kıruz cruise ship : gemi gezisi - kıruz şip sooner : daha yakın , daha çabuk - sunır sooner or later : er yada geç - sunır ır leydır sooner the better : ne kadar erken o kadar iyi - sunır dı bedır beter : daha iyi , daha iyisi - bedır dune : kumdan tepe - dun frosty : ayaz , soğuk - fırosti scarf : atkı , eşarp , baş örtüsü - sıkarf capable : yetenekli , kabiliyetli - keypıbıl absurd : saçma - ıbsırd buzz : vızıltı , vızıldamak , telefon konuşması - bazz buzzer : zil - bazır flat out : düz , dümdüz - fılat aut partner : ortak , eş , hayat arkadaşı - partnır routine : rutin , sıradan - rutin feast : bayram , şölen , ziyafet - fiist feasting : şçlen - fiisting festival : festival , şenlik - festıvıl carnival : karnaval , şenlik - karnıvıl come from : dan geliyorum - kam fırom fishing net : balık ağı - fişing net ostrich : deve kuşu - ostriç combat : savaş , dövüş , mücadele - kambet indoor : iç mekan , kapalı , kapalı hava - indoor outdoor : dış mekan , açık , açık hava - autdoor ally : dost , müttefik - elay illustration : örnekleme , resim , çizim - ilıstreyşın illustrator : ressam - ilıstreydır motivation : motivasyon - modıveyşın starling : sığırcık kuşu - sıtarling this time : bu sefer , bu kez , bu defa , bu zaman - dis taym coop : kümes , kafes - kuup cooper : varil , şarap satıcısı - kupır shine : parlamak , parlaklık - şayn ı wonder : merak ediyorum - ay vandır pay : ödemek - pey payment : ödeme , ücret - peymınt fierce : azılı , azgın - fiirs fierceness : şiddet - fiirsnıs fiercely : şiddetle , şiddetli bir şekilde - fiirsli wonderland : harikalar diyarı - vandırlend create : yaratmak , oluşturmak - kırieyt beside : yanında , yanına , kıyasla , nispeten - bisayd storyful : hikayeli - sıtorifıl chimp : şempanze - çimp cheek : yanak , saygısızca konuşmak - çiik cheeky : yüzsüz , arsız , saygısız - çiiki estate : arazi , mal , mülk , emlak - isteyt stake : hisse , kazık - sıteyk collaborate : işbirliği yapmak - kılabıreyt titan : büyük ve kuvvetli kimse , dev - taytın surprising : şaşırtıcı , hayret verici - suprayzing darkness : karanlık , koyuluk - darknıs gentle : nazik , kibar - centıl iranian : iran , iranlı - ayreyniın persia : iran - pırjı persian : iranlı , farsça - pırjın muppet : kukla - mapıt puppet : kukla - papıt agriculture : tarım , ziraat , çiftçilik - egrikalçır agricultural : tarımsal , zirai - egrikalçırıl culture : kültür - kalçır app : uygulama - ap application : uygulama , başvuru , başvurma - aplıkeyşın recognize : tanımak , söz hakkı tanımak - rekıgnayz recognize me : beni tanı , bana söz hakkı ver - rekıgnayz mi devour : yiyip bitirmek , yalayıp yutmak - divavır cuckoo : guguk kuşu - kukuu deserve : hak etmek , layık olmak - dizırv deserve it : hak et - dizırv it roof : çatı , dam - ruuf recently : son günlerdeki , yeni , geçenlerde - risıntli headquarter : merkezi , karargah , genel merkez - hedkordır fold : kat , katlamak , kıvrım - fold folded : katlanmış , kıvrık - foldıd folding : katlama , katlanır , katlanan - folding folder : dosya - foldır close : kapamak , kapatmak , yakın , bağlantılı - kılıs closer : daha yakın - kılosır closest : en yakın - kılosıst spook : ürkütücü , hortlak - sıpuk spooked : ürkmüş , korkmuş - sıpukt spooky : hayalet gibi - sıpuki goodbye : güle güle , elveda , hoşça kal - gudbay zipper : fermuar - zipır worse : daha kötüsü , daha berbat - vırs worst : en kötüsü , en kötü , en fena , en kötü durum - vırst excellent : mükemmel , harika - eksılınt depart : ayrılmak , yola çıkmak , yolundan sapmak - dipart departed : ayrıldı , yola çıktı , yolundan saptı - dipardıd deport : sürgün etmek , sınır dışı etmek - diport deported : sürgün etmek , sınır dışı etmek - dipordıd department : bölüm , departman , bakanlık - dipartmınt crease : kırışık , buruşuk - kıriis increase : artış , artma , çoğalma , çoğaltma - inkıriis shuffle : karıştır , karıştırmak , sözü değiştirmek - şafıl pattern : desen , model , kalıp , şablon - pedırn went out : dışarı çık , dışarı çıktı - vent aut went off : gitti , çıkıp gitti - vent of abnormal : anormal - ebnormıl abnormality : anormallik - ebnormelıdi every : her , her bir , hertürlü - evri bill : fatura , tasarı , senet , poster - bill billing : faturalandırma - billing tweet : cıvıldamak , cıvıltı - tuvit tweezers : cımbız - tuvizırs slit : yarık - sılit sunspot : güneş lekesi - sansıpat dose : doz , miktar - dos capital : sermaye , başkent , kapital - kepıtıl partnership : ortaklık - partnırşip portrayal : tasvir - portreyıl mistaken : yanılmış - misteykın mistakenly : yanlışlıkla - misteykınli comet : kuyruklu yıldız - kamıt mention : bahsetmek , söz etmek , anmak - menşın let : izin vermek , kiraya vermek - let let’s : haydi - lets let’s see - haydi bakalım lets sii - lets sii let’s go : haydi gidelim - lets go let’s move : haydi gidelim - lets muv let’s move on : haydi devam edelim - lets muv an warm : sıcak , sıcacık , ılık , ısıtmak - vorm fool : aptal , salak , budala , enayi - fuul masterpiece : baş yapıt - mestırpis renew : yenilemek , tazelemek - rinüu renewal : yenileme , yenilenme - rinüuıl renewable : yenilenebilir , uzatılabilir - rinüuıbıl flow : akış , akım , debi , akmak - fılav uppercut : aparkat - apırkat barn : ahır , ambar - barn defensive : savunma , savunan - difensiv expectation : beklenti , ümit - ekspekteyşın skyscraper : gökdelen - sıkaysikreypır tower block : gökdelen - tavır bılak pail : kova - peyıl on the way : yolda - an dı vey crater : kırater - kıreydır beverage : içecek , meşrubat - bevriç stray : başıboş , yolunu kaybetmiş - sıtrey tent : çadır - tent tentative : geçici , deneysel - tentıtiv aggressive : agresif , saldırgan , atılgan - ıgresiv kismet : kısmet , nasip - kizmet fortune : servet , kısmet , talih - forçun fortunate : talihli , şanslı , bahtı açık - forçunıt fortunately : neyseki , çok şükür - forçunıtli unfortunate : talihsiz , şanssız - anforçunıt roar : kükremek , gürlemek - roor hoodie : kapşonlu , sivetşört - hoodi fleece : yün , tüylü kumaş - fıliis paratrooper : paraşütçü - perıtrupır habitat : doğal ortam - hebıtat ever made : şimdiye kadar yapılmış - evırmeyd cap : kapak , başlık , şapka , kep , kasket - kep
“DERLEMEDE GOOGLE TRANSLATE VE SESLİ SÖZLÜK UYGULAMASINDAN YARARLANILMIŞTIR” “KELİMELERİN OKUNUŞ LEHÇESİ U.S’ DİR”
GÜNLÜK HAYATTA EN ÇOK KULLANILAN KELİMELERDEN DERLENMİŞTİR
13
13
13