sucker : enayi - sakır
freely : özgürce , serbestçe - fırili
meantime : bu arada - mintaym
heck : kahrolası , allahın belası - hek
hack : hile , kesmek , beygir - hek
annoys : rahatsız , rahatsız etmek - ınoyz
ı don’t care : umurumda değil - ay dont keyır
for hours : saatlerce - for avırz
hour : saat , zaman , vakit - avır
career : kariyer , meslek , dörtnala koşmak - kıriır
belt : kemer , kayış - belt
safety belt : emniyet kemeri - seyfti belt
arc : yay , ark , su yolu - ark
arch : kemer , yay , cilveli - arç
bamboo : bambu - bembuu
woodworking : ağaç işleme - vuudvırking
perfection : mükemmellik - pırfekşın
for sale : satılık - for seyıl
volcanic : volkanik - volkenik
spin : döndürmek , çevirmek , dönmek - sipin
downtown : şehir merkezi - dauntaun
people : insanlar , halk , millet , ulus , elalem - herkes - pipıl
most people : çoğu insan - most pipıl
naturedly : doğal olarak - neyçırdli
consistent : tutarlı , istikrarlı - kınsistınt
discipline : disiplin , bilim dalı - disıplın
disciplined : disiplinli - disıplınd
intro : giriş - intro
pig : domuz - pig
purge : temizlemek , arındırmak - pırç
while : süre , vakit , zaman , iken , sırasında - vayıl
tycoon : iş adamı - taykuun
scam : sahtekarlık - sıkem
scammer : sahtekar , dolandırıcı - sıkemır
innocent : masum , suçsuz - inısınt
unfold : açılmak , gözler önüne sermek - ınfold
autonomy : özerklik , otonomi - otanımi
compliment : iltifat , övgü , övmek - kamplımınt
infrared : kızıl ötesi - infrıred
accessory : aksesuar , eklenti - eksasıri
hotter : sıcak , ateşli - hadır
presentation : sunum , tanıtım - pırezınteyşın
musk : misk , misk kokusu , misk otu - mask
strategy : sıtrateji , taktik - sıtradıci
strategic : sıtratejik - sıtrıticik
brand : marka , markalamak - bırand
act : davranmak , rol yapmak , eylem , fiil - ekt
react : tepki , karşı tepki - riekt
reactor : reaktör , tepki bobini - riektır
greatness : büyüklük - gıreytnıs
marine : deniz , denizcilik , bahriyeli - mırin
submarine : denizaltı - sabmırin
russia : rusya - raşa
russian : rus , rusça - raşın
neural : sinir , sinirsel , asabi - nürıl
seductive : başdan çıkarıcı - sidaktıv
funfair : lunapark , eğlence parkı - fanfeır
circus : sirk - sırkıs
circuit : devre - sırkıt
tuxedo : sımokin - taksido
leak : sızıntı , sızmak , sızdırmak - liık
capability : kabiliyet , kapasite - keypıbilıdi
glamour : cazibe , göz kamaştırmak - gılamır
support : destek , desteklemek , yardım , dayanak - sıport
supporter : destekçi , destekleyen , taraftar - sıpordır
cape : pelerin , burun - keyp
sketch : kroki , taslak , kaba taslak , sıkeç - sıkeç
sketchy : kaba taslak - sıkeçi
unidentified : tanımlanamayan - anaydentıfayd
brown : kahverengi - bıraun
eye brow : kaş - ay bırau
off the record : kayıt dışı - of dı rekırd
caricature : karikatür - kerıkıçır
blonde : sarışın - bıland
headache : baş ağrısı - hedeyk
hologram : hologram - halıgram
locket : madalyon - laket
delay : gecikme , gecikmek , geciktirmek - diley
delayed : gecikmiş , gecikmeli - dileyd
section : bölüm , kısım , kesit - sekşın
hollow : oyuk , çukur , delik - halou
halloween : cadılar bayramı - halıviin
spacecraft : uzay aracı , uzay gemisi - sıpeyskıraft
reliable : dürüst , güvenilir - rilayıbıl
flash sale : hızlı satış - fılaş seyıl
for sure : kesinlikle - for şur
boil : kaynamak , kaynatmak , haşlamak - boyıl
yacht : yat - yat
mind : akıl , zihin , düşünce - maynd
mindset : zihniyet - mayndset
mindfulness : dikkatlilik , farkındalık - mayndfılnıs
jealous : kıskanç - celıs
jealousy : kıskançlık - celısi
resident : ikamet eden , oturan , yerlisi - rezidınt
residence : konut , ikamet - rezidıns
poll : yoklama , yoklamak , anket , oy toplamak , oy verme - pol
ethiopia : etiyopya , habeşistan - ithiyopya
ethiopian : etiyopyalı , habeşistanlı - ithiyopyın
retaken : tekrar almak , tekrar alınan - riteykın
sack : çuval , işten atılmak , işten atma - sak
insure : sigortalamak - inşur
insured : sigortalı - inşurd
swore : yemin etmek - sıvor
guarantee : garanti , teminat - gerıntii
guaranteed : garantili - gerıntiid
squid : kalamar , mürekkep balığı - sıkued
squad : tayfa , ekip , takım , bölük , manga - sıkuad
composite : bileşik , karma - kımpazıt
informative : bilgilendirici - informıtiv
point to point : noktadan noktaya - poynt tı poynt
formation : oluşum , oluşturma - formeyşın
nervous : sinir , sinirli , gergin , asabi - nırvıs
bulb : ampül , lamba , soğan - balb
lieutenant : teğmen , üsteğmen , yüzbaşı - lutenınt
stubborn : inatçı , dikbaşlı - sıtabırn
respect : saygı , saygı göstermek - rispekt
respectful : saygılı - rispektfıl
disrespect : saygısızlık - disrispekt
disrespectful : saygısız - disrispektfıl
respective : saygılı , sırasıyla - rispektiv
mortar : harç , sıva yapmak - mordır
op : operasyon , işlem - ap
shake : sallamak , sarsmak , titretmek - şeyk
practice : uygulama , pıratik , tatbikat - pıraktıs
uniform : forma , üniforma , resmi elbise - yunıform
notified : bilgilendirildi - nodıfayd
terrible : korkunç , berbat , çok kötü - terıbıl
easttown : doğu kasabası - isttaun
abundance : bolluk , bereket - ıbandıns
soloist : solist - solovıst
statue : heykel , sıtatü - sıtaçyu
status : durum , hal , sıtatü - sıteydıs
whistleblower : muhbir , köstebek - visılbılavır
anonymous : anonim - ınanımıs
visualizing : gözünde canlandırmak , görselleştirme - vijılayzing
aesthetic : estetik - estetik
rhythmic : ritmik - rithmik
ritual : ayin , dini tören - riçuıl
ceremonial : tören , törensel - serımoniıl
axis : eksen - eksıs
developer : geliştirici - divelıpır
freelance : serbest çalışan - fırilens
enlist : askere almak , askere gitmek - inlist
weird : garip , tuhaf , acayip - viırd
deteriorate : bozulmak - ditirireyt
artwork : sanat eseri - artvırk
astrophysics : astrofizik - astrofiziks
binocular : dürbün - bınakyılır
roadmap : yol haritası - rodmep
religion : din , inanç , dindarlık , diyanet - rilicın
religious : dini , dinsel , dindar , inançlı - rilicıs
chatter : geveze , gevezelik , sohbet - çedır
chatterbox : geveze , sohbet kutusu - çedırbaks
phenomenon : fenomen - fınamınan
riddance : kurtulma , başından atma - ridıns
indicate : göstermek , işaret etmek , belirtmek - indıkeyt
indicator : gösterge , belirteç - indıkeydır
not all of us : hepimiz değil - nat ol ıv as
honour : onur , namus , şeref , haysiyet - anır
honorable : onurlu , namuslu , şerefli - anırıbıl
dolittle : tembel , küçük - dulidıl
elder : yaşlı - eldır
excel : mükemmel , üstün olmak - iksel
excellent : mükemmel , harika - eksılınt
excellence : mükemmellik , üstünlük - eksılıns
demonstrate : göstermek , kanıtlamak - demınstreyt
demonstration : gösteri - demınstreyşın
waterway : su yolu - vadırvey
emission : emisyon - imişın
leverage : kaldıraç - levırıç
belove : sevgilim - bilav
beloved : sevilen , sevgili - bilavd
struck : vurmak - sıtrak
disaster : felaket , afet , facia - dizastır
trigger : tetik , tetiklemek - tırigır
hull : gövde , kabuğunu soymak - hal
longing : özlem , hasret - longing
great : büyük , harika , mükemmel , ulu - gıreyt
greet : selamlamak , selamlaşmak , selam vermek - gıriit
reconcile : uzlaştırmak , barıştırmak - rekınsayıl
reconciliation : mütabakat , uzlaşma - rekınsiliyeyşın
mess : karışıklık , dağınıklık - mes
messy : karışık , dağınık - mesi
fare : ücret , yol parası - fer
level up : seviye atlamak - levıl ap
opinion : fikir , görüş , kanaat - ıpinyın
run : koşmak , çalıştırmak , çabuk gitmek , akıtmak - ran
ran : koştu - ren
deck : güverte , deste - dek
decker : katlı , çok katlı - dekır
ourself : kendimiz , kendimizin - aırself
sport : sıpor , sıpor sever - sıport
sporty : sıportif , sıpor sever - sıporti
synagogue : sinagog - sinıgog
populate : doldurmak , nüfusu arttırmak - papyıleyt
wisdom : bilgelik , akıllılık - vizdım
amaze : şaşırtmak , hayrete düşürmek - ımeyz
amazed : hayret , şaşırmış - ımeyzd
portion : kısım , bölüm , porsiyon - porşın
letter : mektup , harf - ledır
evident : belirgin , apaçık , aşikar - evıdınt
envelope : mektuf , zarf - envılop
hive : kovan , arı kovanı - hayv
holy shit : vay be - holi şit
look in : içine bakmak - luk in
look out : dışarı bakmak , dikkat - luk aut
therapy : terapi , tedavi - therıpi
possibility : olasılık , ihtimal , olanak , imkan - pasıbilıdi
possibilities: olasılıklar , ihtimaller - pasıbilıdiz
“DERLEMEDE GOOGLE TRANSLATE VE SESLİ SÖZLÜK UYGULAMASINDAN YARARLANILMIŞTIR”
“KELİMELERİN OKUNUŞ LEHÇESİ U.S’ DİR”