get them out : onları dışarı çıkar - get dem aut
without : olmadan , olmaksızın , siz , sız - vidaut
without you : sensiz - vidaut yu
without me : bensiz - vidaut mi
start without me : bensiz başla - sıtart vidaut mi
all of you : hepiniz - al ıv yu
all af them : hepsi , bunların hepsi - al ıv dem
have a nice day : iyi günler - hev ı nays dey
began : başla - bigen
begin : başlamak , başlatmak - bigin
beginning : baş , başlangıç - bigining
beginner : acemi , yeni başlayan - biginır
ink : mürekkep - ink
inked : mürekkepli - inkt
tray : tepsi , sini - tırey
box : kutu , sandık , yumruk atmak - baks
boxed : kutulu - bakst
boxing : boks , kutulama - baksing
boxer : boksör , şort , kilot - baksır
broad : kalın , geniş , enli , kadın , karı - bırod
broadway : geniş yol - bırodvey
unbox : kutudan çıkarmak - anbaks
unboxed : kutusuz - anbakst
unboxing : kutudan çıkarma - anbaksing
mankind : insanlık , insanoğlu - menkaynd
stellar : yıldız , yıldızlara ait - sıtelır
interstellar : yıldızlararası - intırsıtelır
meant : anlamına gelen - ment
meantime : bu arada , iken - mintaym
stack : yığın , istif , yığmak , istif etmek - sıtak
nose : burun , koklamak - noz
nose hair : burun kılı - noz her
ness : burun , çıkıntı , kara çıkıntısı - nes
continent : kıta , anakara - kantınınt
proud : gurur duymak , gururlu , onurlu - pıraud
traction : çekiş , çekme , çekiş gücü - tırakşın
tractor : tıraktör , çekici - tırakdır
dreamland : rüyalar ülkesi - dıriimlend
bullshit : saçma , saçmalık , saçmalamak - bulşit
climate change : iklim değişikliği - kılaymıt çeynç
economist : iktisatçı , ekonomist - ikanımist
march : mart , marş , sınır , hudut , yürüyüş - març
europe : avrupa - yurıp
european : avrupalı - yurıpiın
pub : bar , birahane , meyhane - pab
claim : iddia , alacak , iddia etmek - kıleym
claimer : iddia sahibi - kıleymır
disclaimer : sorumluluk reddi , feragat - diskıleymır
epic : destan , destansı , kahramanca - epik
way : yol , yön , yöntem , tarz , yapılış şekli - vey
blame : suçlamak , ayıplamak , kabahat - bıleym
log : kayıt , kütük , tomruk - log
limitation : sınırlama , kısıtlama - limiteyşın
fragile : kırılgan , narin , kırılabilir - fıracıl
loop : döngü , ilik , iliklemek , düğüm - luup
boring : sıkıcı , can sıkıcı - boring
do you know : biliyor musun ? - du yu nau
did you know : biliyor muydun ? - did yu nau
bar : çubuk , demir çubuk , bar , bariyer , avukatlık , çizgi - bar
obstacle : engel , mani - abstıkıl
be blocked : engellemek , engel olmak - bi bılakt
bargain : pazarlık etmek , kelepir - bargın
live broadcast : canlı yayın - layv bırodkest
emission : emisyon , yayma - imişın
volcano : volkan , yanardağ - volkeyno
volcanoes : volkanlar , yanardağlar - volkeynoz
buck : para , dolar , itaatsizlik etmek - bak
argentina : arjantin - arcıntina
argentinian : arjantinli - arcıntiniyın
asset : varlık , mal , mülk , değerli eşya - aset
attire : kıyafet , elbise , giysi , giydirmek - ıtayır
formal : resmi , biçimsel - formıl
yearbook : yıllık - yiırbuk
tranquil : sakin , huzurlu - tırankvıl
essence : öz , esans , cevher - esıns
globally : küresel - gılobıli
christmas : noel - kırismıs
resurrection : yeniden diriliş - rizırekşın
union : birlik , birleşme , ittifak , sendika - yunyın
reunion : yeniden birleşme - riyunyın
contact us : bize ulaşın - kantakt as
trash : çöp , işe yaramaz - tıraş
grass : çim , çimen , ot , çayır , otlak - gıras
grasshopper : çekirge - gırashapır
vanguard : öncü , elebaşı - vengard
minion : köle , uydu - minyın
minority : azınlık , reşit olmama - maynorıdi
chocolate : çikolata , koyu kahverengi - çaklıt
purchase : satın almak , satın alınan - pırçıs
purchaser : alıcı , müşteri - pırçısır
consulate : konsolosluk - kansılıt
historic : tarihi - historik
chronology : kıronoloji - kırınalıci
automobile : otomobil - otımobayıl
sync : senkronizasyon - singk
synchronize : senkronize etmek - singkrınayz
video call : görüntülü arama - vidio kal
surpass : aşmak , geçmek - sırpaz
surpasses : aşıyor , geçiyor - sırpasiz
ford : nehrin sığ yeri - ford
exit : çıkış , çıkmak - eksıt
exist : mevcut , bulunmak - igzist
crossing : deniz yolculuğu - kırasing
gladiator : kavgacı , dövüşçü , gıladyatör - gıladieydır
forestry : ormanlık , ormancılık - forıstri
theory : teori - tiıri
theory of relativity : izafiyet teorisi - tiıri ıv relıtivıdi
work out : egzersiz yapmak - vırk aut
coming back : geri gelmek - kaming bek
hard time : zor zaman - hard taym
well then : iyi o zaman - vel den
inflate : şişirmek - infıleyt
inflator : şişirici , hava pompası - infıleydır
calligraphy : kaligrafi , hattatlık , güzel yazı sanatı - kıligrıfi
gesture : mimik , jest , jest yapmak , iyi niyet gösterisi - cesçır
goodwill : iyi niyet , hava parası - gudvil
critical : kritik , eleştirici - kıridikıl
compulsory : zorunlu , mecburi - kımpalsıri
compulsion : mecburiyet - kımpalşın
forgotten : unutulmuş - forgatın
cameraman : kameraman - kemırımın
inform : bilgi vermek , haber vermek - inform
informed : haberdar , haberi olan - informd
pleased : memnun , hoşnut , keyifli - pılist
pleasant : keyifli , hoş - pılezınt
how sad : ne kadar üzücü - hav sed
scotch : iskoç , viski - sıkaç
rejoin : yeniden katılmak - ricoyn
somebody else : başka biri , başkası - sambadi els
forehead : alın - forhed
napkin : peçete - nepkin
equip : donatmak - ikvip
equipment : ekipman , teçhizat , donanım , araç gereç - ikvipmınt
same to you : aynen , sizede , sizinde - seym tı yu
same to you dear : sanada canım - seym tı yu diır
villa : villa , köşk - vilı
like ı said : dediğim gibi - layk ay sed
like ı said before : daha önce dediğim gibi - layk ay sed bifor
role : rol , rol yapmak - rol
champagne : şampanya - şampeyn
comical : komik , gülünç - kamikıl
comically : komik bir şekilde - kamikıli
nest : yuva , kuluçka , yuva yapmak - nest
nested : iç içe - nestıd
nestle : yuva yapmak - nesıl
jew : yahudi , musevi , ibrani - cu
apologize : özür dilemek - ıpalıcayz
expect : beklemek , ummak - ikspekt
vaccine : aşı - vaksin
weld : kaynak , leğimlemek - veld
parade : geçit töreni - pıreyd
aquarium : akvaryum - ıkveriyım
think : düşünmek - thingk
thinker : düşünen , düşünür - thingkır
philosopher : filozof - fılasıfır
deploy : dağıtmak , dağıtım , istihdam - diploy
carpenter : marangoz - karpıntır
carpentry : marangozluk - karpıntri
sleek : şık , pırıl pırıl - sıliik
baggage : bagaj , şımarık kadın - begıç
array : dizi , diziliş , jüri - ırey
immerse : batırmak , daldırmak - imırs
yoke : boyunduruk altına almak - yok
aerial : havadan , hava , anten - eriyıl
brooch : bıroş , iğne - bıroç
concern : kaygı , endişe , ilgilendirmek - kınsırn
sail : deniz , denize açılmak , yelken , gemi yolculuğu - seyıl
sailor : denizci , gemici - seylır
traverse : çapraz , zikzak - tıravırs
passive : pasif , faizsiz - pesiv
navy : donanma , deniz filosu - neyvi
navy blue : lacivert , koyu mavi - neyvi bılu
declare : ilan etmek , bildirmek , beyan etmek - dikleır
adorable : çok sevimli , çok güzel - ıdorıbıl
immortality : ölümsüzlük - imortalidi
lebanon : lübnan - lebının
lebanonian : lübnanlı - lebınonyın
volunteer : gönüllü , can atmak - valıntir
practice : uygulama , pıratik - pıraktıs
chat : sohbet , sohbet etmek - çet
chatted : sohbet etti - çedıd
chatted with : ile sohbet etti - çedıd wit
workhorse : beygir , eşek gibi çalışan kimse - vırkhors
residue : kalıntı , tortu , artık - rezıdu
don’t miss : kaçırmayın , ıskalamayın - dont miss
radial : ışınsal - reydiıl
fusion : füzyon , erime , kaynaşma - füjın
no body : kimse , hiç kimse , önemsiz biri - no badi
slump : çöküş , çökme , ani çöküş , ansızın düşme - sılamp
monument : anıt , abide - manyumınt
enormous : muazzam , dağ gibi - inormıs
enormously : son derece , çok , muazzam bir şekilde - inormısli
roadster : yolcu , binek atı - rodstır
poll : anket , oy toplamak - pol
parade : geçit töreni - pıreyd
hubble : kocakarı - habıl
chamber : bölme , oda - çeymbır
dump : çöplük - damp
naptime : şekerleme vakti - neptaym
breath : nefes , soluk , soluklanmak - bıreth
breathtaking : nefes kesen - bırethteyking
spoke : konuştu , firen düzeni - sıpok
feasible : mümkün , yapılabilir , olası - fizıbıl
substitute : vekil , yedek oyuncu - sabstıtut
fashion : moda , kılık kıyafet - feşın
show off : hava atmak , fiyaka - şov of
problematic : sorunlu , problemli - pırablımedik
noble : soylu , asil , soy - nobıl
acceptance : kabul , kabul etme , teslim alma - ekseptıns
“DERLEMEDE GOOGLE TRANSLATE VE SESLİ SÖZLÜK UYGULAMASINDAN YARARLANILMIŞTIR”
“KELİMELERİN OKUNUŞ LEHÇESİ U.S’ DİR”