any : hiç , hiçbir , herhangi , herhangi biri - eni
chill : soğuk , üşümek , ürpermek - çil
chill out : sakin ol , sakin olun , moralinizi bozmayın - çil aut
raptor : yırtıcı hayvan - repdır
predator : yırtıcı hayvan - pıredıdır
suicide : intihar , intihar etmek - suısayd
grammar : dil bilgisi , gıramer - gıramır
guitar : gitar - gitar
guitarist : gitarist , gitarcı - gitarıst
technique : teknik - teknik
method : metod , usul , yöntem - methıd
propulsion : tahrik - pırıpalşın
behold : seyretmek - bihold
beholder : seyirci , seyreden , bakan - biholdır
furth : uzak - fırth
further : daha uzak - fırdhır
furthest : en uzak - fırdıst
supreme : yüce , üstün , en üstün - sıprim
supremacy : yücelik , üstünlük - sıpremısi
platinum : platin - pılatnım
radius : yarıçap - reydiıs
accord : anlaşma , akort , uymak - ıkord
according : göre , uygun olarak - ıkording
cartoon : karikatür , çizgi film - kartuun
workflow : iş akışı - vorkfılav
with this : bununla - vitdiz
reveal : ortaya çıkarmak , meydana çıkarmak - riviıl
all from : hepsi - ol fırom
accomplish : başarmak , üstesinden gelmek - ıkampıliş
modest : mütevazi , alçak gönüllü - madıst
immodest : terbiyesiz , görgüsüz , arsız , utanmaz - imadıst
ace : bir , yek , as , birli - eys
repair : tamir etmek , onarmak - ripeyır
birth : doğmak - bırth
born : doğmuş , doğum - born
give birth : doğurmak - giv bırth
birthday : doğum günü - bırthdey
miniature : minyatür - miniçur
with us : bizimle , bizle - vid as
hilarious : neşeli , eğlendirici , gülünç - hileriıs
execute : idam etmek , yürütmek , uygulamak - eksikiyut
executive : yönetici , idareci , yönetim - igzekyıtiv
exercise : egzersiz , egzersiz yapmak - eksırsayz
fattoush : şişko - fetauş
ı have one : bende birtane var - ay hev van
addiction : bağımlılık , tiryakilik - ıdikşın
addicted : bağımlı , tiryaki - ıdiktıd
rally point : toplanma noktası - ralli poynt
full speed : son sürat , tam hız - ful sıpid
telegraph : telgıraf , telgıraf çekmek - telıgraf
surge : dalgalanmak , kabarmak - sırc
mold : kalıp , kalıba dökmek - mold
vector : vektör , rotasına sokmak - vektır
scheme : şema , düzen , pilan - sıkiim
schedule : zamanlamak , programlamak , takvim - sıkecul
trust : güven , güvenmek , güvenilir kişi - tırast
thrust : itme , itmek , itiş , saplamak - tırast
mass : kitle , kütle - mas
levitate : havaya kaldırmak - leviteyt
levitation : havaya yükselme - leviteyşın
chest : göğüs , göğüs kafesi , sandık - çest
chestnut : kestane , kestane rengi - çestnat
as you : senin gibi - ez yu
birdseye : kuş bakışı - bırdzay
panoramic : kuşbakışı , geniş bakış - panıramik
pack : paket , ambalaj , paketlemek , ambalajlamak - pek
packet : paket , bohça , paketlemek , ambalajlamak - pekıt
package : paket , koli , paketlemek , ambalajlamak - pekıç
pocket : cep , torba , kese - pakıt
windproof : rüzgar geçirmez - vindpıruf
waterproof : su geçirmez - vadırpıruf
waterproofing : su yalıtımı - vadırpırufing
jacket : ceket , kitap kabı - cakıt
fabric : kumaş , dokuma , inşa - fabrik
no more : daha fazlası yok - no mor
dehydrate : kurutmak - dihaydıreyt
dehydrated : kurutulmuş - dihaydıreytıd
mushroom : mantar - maşruum
flame : alev , alev almak , alev alev yanmak - fıleym
chase : kovalamak , peşine düşmek , takip - çeys
chaser : kovalayan - çeysır
basic : basit , temel , esas , ana - beysik
simple : basit , kolay , sade , yalın - simpıl
library : kütüphane , kitaplık , çalışma odası - laybreri
librarian : kütüphaneci - laybreriın
harvest : hasat , hasatlamak - harvıst
ever seen : gördüğüm - evır siin
cheap : ucuz , ucuza , uğraşsız , dandik , kalitesiz - çiip
cheaper : daha ucuz , daha kalitesiz - çiipır
cheapest : en ucuz , en kalitesiz - çipıst
cheapskate : cimri , avantacı - çipskeyt
snap : şipşak , sürpriz , çatırdamak - sınap
snapping : yakalama - sınaping
doom : kıyamet , kör talih - duum
doomsday : kıyamet günü - duumzdey
apocalypse : kıyamet - ıpakılips
how look like : nasıl görünüyor ? - how look like
barbecue : barbekü , mangal - barbikyu
supper : akşam yemeği - sapır
private : özel , şahsi , müstakil , er - pırayvıt
need : gerek , ihtiyaç , gereksinim - niid
needed : gerekli , lazım - niidıd
needless : gereksiz , lüzumsuz - niidlıs
scorch : kavurma , kavurmak - sıkorç
scorched : kavrulmuş , kavruldu - sıkorçt
scorching : kavurucu , yakıcı , çok sıcak - sıkorçing
dash : hızlı koşma , kısa çizgi - deş
dashboard : gösterge paneli - deşbord
shortfall : eksik , eksiklik , açık - şortfol
gravitas : ağırlık - gıravıtıs
physic : fizik , tıp , doktorluk - fizik
figure : figür , şekil , desen , rakam - figyır
figurine : heykelcik - figyırin
shuttle : mekik , mekik dokumak , servis aracı , gidiş geliş seferi - şadıl
custom : özel , gelenek , görenek , töre , ısmarlama - kastım
customer : müşteri - kastımır
client : müşteri , müvekkil - kılayınt
love : aşk , sevgi , sevmek - lav
lover : aşık , sevgili - lavır
loving : aşk dolu , sevgi dolu , seven - laving
lovingly : aşk ile , sevgiyle - lavingli
mistake : hata , yanlış , yanlışlık , yanılgı - misteyk
patent : patent , patent almak , patent vermek - patınt
patented : patentli , tescilli - patıntıd
sensor : sensör , algılayıcı , dedektör - sensır
placement : yerleştirme , koyma , sipariş vermek - pıleysmınt
displacement : yer değiştirme , deplasman - dispıleysmınt
drop : düşürmek , düşme , düşüş , damla - dırap
to all : herkese , herkez için - tu ol
freak : ucube , garip , tuhaf , acayip - fıriik
liftoff : havalanmak , kalkış - liftaf
config : yapılandırmak - kınfig
configure : yapılandır - kınfigyır
configured : yapılandırılmış - kınfigyırd
configuration : yapılandırma - kınfigyıreyşın
good news : müjde , sevindirici haberler , iyi haberler - guud nüuz
harbinger : müjde , müjdeci - harbincır
memorabilia : hatıra - memırıbilyı
position : pozisyon , konum , mevki - pızişın
positioning : konumlandırma - pızişıning
possession : kontrol altına alma , mülk , sahiplik - pızeşın
wash : yıkamak , yıkanmak - vaş
washing : yıkama , yıkanma , çamaşır - vaşing
washing up : bulaşık yıkama - vaşing ap
linen : çamaşır - linın
erosion : erozyon - irojın
fight : kavga , dövüş , savaş , mücadele - fayt
fighter : kavgacı , savaşçı , savaş uçağı - faydır
fighting : savaş , savaşan , savaşçı - fayding
expiration : son , süre sonu - ekspıreyşın
expiration date : son kullanma tarihi - ekspıreyşın deyt
tend : hayvana veya bitkiye bakmak - tend
tender : teklif , teklif etmek - tendır
tenderness : hassasiyet - tendırnıs
link : bağ , bağlantı , halka - lingk
tree : ağaç , ağaca çıkmak - tıri
three : üç - thri
cocoon : koza - kıkuun
tack : raptiye , raptiyelemek , çakmak - tak
tackling : ikili mücadele , halatla bağlamak - takling
white : beyaz , ak - vayt
whiter : daha beyaz - vaydır
whitest : en beyaz - vaytıst
jungle : vahşi orman - cangıl
forest : orman , ağaçlandırmak - forıst
invincible : yenilmez - invinsıbıl
biff : yumruklamak , yumrukla vurmak - bif
doc : doktor - dak
stumble : dili sürçmek , tökezlemek - sıtambıl
stereo : müzik seti - siterio
after all : sonunda , buna karşın , buna rağmen - eftır ol
shepherd : çoban - şepırd
martian : marslı - marşın
dawn : şafak , şafak vakti , tan - don
realistically : gerçekçi olarak - riılistikli
intermediate : orta düzey - intırmidiit
about this : bunun hakkında - ıbaut dis
sensible : mantıklı , hissedilir - sensibıl
sensibility : duyarlılık - sensibilidi
rotate : döndürmek - roteyt
rotation : dönme , dönüş - roteyşın
rotates : döner - roteyts
plenty : bol , bolluk , pek çok , bir yığın - pılenti
capacitate : kapasite , yetkilendirmek - kıpasıteyt
incapacitate : aciz , kapasitesiz - inkıpasıteyt
mountain : dağ - mauntın
maintain : sürdürmek , korumak - meynteyn
through : sayesinde , vasıtasıyla , içinden , baştan sona - thru
thought : düşünce , düşünme , fikir - thot
get the door : kapıyı al - get dı dor
not ever : asla - nat evır
to you : sana - tu yu
shipyard : tersane - şipyard
whatever : herneyse - vadevır
whoever : her kim - huevır
safe : güvenli , güvencede , çelik kasa - seyf
safer : daha güvenli - seyfır
safest : en güvenli - seyfıst
fall back : geri çekilmek - fol bek
many more : çok daha fazlası - meni mor
solidify : katılaşmak , katılaştırmak - sılidıfay
blend : harman , harmanlamak , karıştırmak - bılend
demolish : yıkmak - dimaliş
demolisher : yıkıcı - dimalişır
demolished : yıkılmış , yıkıldı - dimalişt
form : biçim , şekil , form , oluşturmak - form
formed : oluşturulan - formd
transform : dönüşmek , dönüştürmek , haline getirmek - tıransform
transformation : dönüşüm - tırensfırmeyşın
“DERLEMEDE GOOGLE TRANSLATE VE SESLİ SÖZLÜK UYGULAMASINDAN YARARLANILMIŞTIR”
“KELİMELERİN OKUNUŞ LEHÇESİ U.S’ DİR”