civilisation : medeniyet , uygarlık , medenilik - sivılıseyşın civilian : sivil - sıvilyın civil : sivil , medeni , uygar , devlete ait - sivıl royal : kraliyet , asil , krallara layık - royıl empire : imparatorluk - empayır emperor : imparator - empırır kingdom : krallık - kingdım king : kral , papaz - king queen : kraliçe , vezir - kuvin prince : prens , şehzade - pırens princess : pirenses - prinses state : devlet , eyalet , durum - sıteyt country : ülke , kırsal , köy - kantri city : şehir - siti town : kasaba - taun hometown : memleket - homtaun district : ilçe , semt , bölge - distrikt government : devlet , hükümet - gavırmınt minister : bakan - minıstır pirate : korsan - payrıt prime minister : baş bakan - pıraym ministır president : başkan , cumhurbaşkanı - pırezıdınt embassy : elçilik - embısi ambassador : büyük elçi - embesıdır handmade : el yapımı , elde yapılmış - hendmeyd homemade : ev yapımı , evde yapılmış - hommeyd showcase : vitrin - şoukeys exhibit : sergi , sergilemek - igzibit exhibition : sergi , sergileme , gösteri , teşhir - eksıbişın museum : müze - muzıyım castle : kale - kesıl knight : şövalye , at - nayt sword : kılıç , pala - sord armor : zırh , zırhla kaplamak - armır armour : zırh , zırhla kaplamak - armır muscle : kas , adale , kas gücü - masıl mosque : cami - mosk church : kilise - çırç ministry : bakanlık - minıstri identity : kimlik - aydentıti identify : tanımlama - aydentıfay identified : tanımlandı - aydentıfayd identifier : tanımlayıcı - aydentıfayır passport : pasaport - pesport airport : hava alanı - eyirport port : liman , sığınacak yer - port harbor : liman , barınmak - harbır info : bilgi - info information : bilgi , bilgi edinme , istihbarat - infırmeyşın case : durum , dava , kutu , kasa , olay , vaka - keys have you read : okudun mu ? - hev yu riid have you seen : gördün mü ? - hev yu siin restrict : kısıtlamak , sınırlamak - ristrekt restricted : kısıtlı , sınırlı , yasak - ristrektıd so much : çok fazla , o kadar , bu kadar - so maç so many : çok fazla , o kadar , bu kadar - so meni throne : taht , tahta çıkmak - thron temp : geçici , geçici klasör , geçici personel , sıcaklık - temp temporarily : geçici , geçici olarak - tempırerıli temporary : geçici , dünyevi - tempıreri temporal : geçici , maddi , şakak - tempırıl temperature : sıcaklık , hararet - tempırçır hereafter : bundan sonra , bundan böyle , ahiret - hireftır million : milyon - milyın billion : milyar - bilyın trillion : tirilyon - tırilyın display : görüntü , ekran görüntüsü , gösterme - dispiley power : güç , kuvvet , enerji , iktidar - pauır powerful : güçlü , kuvvetli , etkili - pauırfıl pioneer : öncü , önder , çığır açan , önde giden - payıniir creator : yaratıcı , kurucu - kırieydır sight : görme , görüş , gözetleme - sayt insight : kavrama , iç yüzünü anlama , sezme - insayt in fact : aslında , gerçekte , hatta - in fekt broadcast : yayın , yayın yapmak , radyo yayını, tv yayını - bırodkest token : jeton , simge , hediye çeki - tokın coin : madeni para , sikke - koyn semi : yarı - semi unbelievable : inanılmaz , akıl almaz - anbılivıbıl amazing : inanılmaz , şaşırtıcı , hayret verici - ımeyzing meal : yemek , öğün , yemek vakti - miıl such : böyle , böylesine , öyle , bu gibi , o kadar - saç quad : dörtlü - kuvad length : uzunluk , boy - length genius : dahi , deha - cinyıs genesis : yaradılış , oluşum - cenısıs starring : oynadığı , baş rol - staring again : tekrar , yeniden , yine , birdaha - ıgeyn against : karşı olma , karşısında , aleyhinde - ıgenst cross : çapraz , çaprazlama , haç - kıros vanish : aniden gözden kaybolmak - veniş vanishing : ufuk - venişing clean : temiz , temizlemek - kılin clean up : tertemiz yapmak - kılin ap clearing : takas , temizleme - kıliring highlight : vurgulamak , ilginç olay - haylayt highlights : akılda kalıcı sahneler - haylayts below : aşağı , aşağıda , altında , altta - bilov above : yukarı , yukarıda , yukarıdaki , sözü geçen , üstünde , üzerinde - ıbav awesome : mükemmel , korkunç , dehşet - osım awesomely : müthiş - osımli null : sıfır , boş , geçersiz , hükümsüz - noll override : geçersiz , üst üste binmek - ovırrayd void : geçersiz , hükümsüz - voyd warrant : garantİ , izin belgesi , yetki belgesi - vorınt remove : kaldırmak , çıkarmak , uzaklaştırmak - rimuv removed : kaldırıldı , çıkarıldı , uzaklaştırıldı - rimuvd human : insan , insani , insanoğlu - hümın humanity : insanlık - hümenidi humanitarian : insancıl , yardımsever - hümeniteriyın global : global , evrensel , dünya çapında , küre biçiminde - globıl universe : evren , kainat - yunıvırs university : üniversite - yunıvırsıdi universal : evrensel - yunıvırsıl congratulation : tebrik - kıngraçıleyşın congratulations : tebrikler - kıngraçıleyşıns congratulatory : tebrik , kutlama - kıngraçılıtori dictionary : sözlük - dikşıneri glossary : sözlük - gılasıri radio : radyo , telsiz , radyo yayını - reydio work : iş , iş yapmak , çalışmak - vırk workplace : işyeri - vırkpıleys workshop : atölye - vırkşap workstation : iş istasyonu - vırksıteyşın co : birlikte , beraber , ortak - ko coverage : kapsama , sigorta kapsamı , haber yorumu - kavıreç prize : ödül , ikramiye , ganimet - pırayz nation : ulus , millet - neyşın national : ulusal , milli , vatandaş , yurttaş - neşınıl nationality : milliyet , uyruk - neşınalıdi nationalism : milliyetçilik - neşınılizım nations : uluslar , milletler - neyşınz nationwide : ülke çapında , millete ait - neyşınvayd peak : zirve , doruk , en yoğun olan - piik price : fiyat , bedel , paha , değer - pırays award : ödül , mükafat - ıvord reward : ödüllendirmek , mükafat - rivord view : görünüm , bakmak , bakış , görüntü , manzara - viyu views : görüntülemek , izlemek , seyretmek - viyuz viewed : gördü , izledi , baktı - viyud viewer : izleyici , seyirci - viyuır viewing : görüntüleme , izleme , seyretme - viyuing viewpoint : bakış açısı , görüş noktası - viyupoynt interview : röportaj , görüşme , mülakat - intırviyu continue : devam etmek , sürdürmek - kıntinyu continues : sürekli , devamlı - kıntinyuz continuously : hiç durmadan - kıntinyuısli resume : devam etmek , yeniden başlatmak , öz geçmiş - rizum familiar : tanıdık , dost , bilinen , arkadaş - fımilyır womanhood : kadınlık - vumınhuud womanly : kadınca , kadına özgü - vumınli children : çocuklar - çildırın child : çocuk - çayıld kid : çocuk , ufaklık - kid girl : kız - gırl boy : erkek çocuk - boy girlfrend : kız arkadaş - gırlfırend boyfrend : erkek arkadaş - boyfırend gender : cinsiyet - cendır female : dişi , kadın - fimeyıl male : erkek - meyıl lady : hanım , hanım efendi , bayan - leydi woman : kadın , bayan - vumın women : kadınlar , bayanlar - vimın mr : bay - mistır mrs : bayan - misiz miss : özlemek , ıskalamak , bayan - mis gentleman : centilmen , beyefendi , beyler - centılmın uncle : amca , dayı - angkıl father : baba , peder , ata - fadhır mother : anne , ana - madhır aunt : teyze , hala - ant grandmother : anneanne , babaanne - gırandmadhır grandfather : dede , büyük baba - gırandfadhır sister : kızkardeş , abla , rahibe , hemşire - sistır brother : erkek kardeş , din kardeşi - bradhır motherhood : annelik , analık - madhırhuud sonny : oğlum , evladım - sani grand : ulu , büyük , bin dolar - gırand grandson : erkek torun - gırandsan granddaughter : kız torun - granddodır son : oğul , evlat - san daughter : kız evlat - dodır dad : baba - ded daddy : babacığım - dedi mom : anne - mam mommy : anneciğim - mami relative : akraba , yakın , ilgili - relıtiv sir : bayım , beyefendi , efendim - sör nephew : erkek yeğen - nefyu niece : kız yeğen - niis family : aile , ailevi , aileye ait - femıli soup : çorba , et suyu , motor gücü - suup soap : sabun , sabunlamak - saup dollar : dolar - dalır euro : yüro - yuro currency : döviz , para , para birimi , geçerlilik - kırınsi change : değişmek , değiştirmek , değişiklik - çeynç exchange : değiş tokuş , takas , borsa - iksçeynç market : piyasa , pazar , pazarlamak - markıt translate : çevirmek , tercüme etmek , dönüştürmek - tırensleyt chronic : kıronik - kıranik families : aileler - femliz attention : dikkat , ilgi , ilgilenme , iltifat - ıtenşın note : not , nota , pusula , dikkat - noot care : bakım , özen , itina , ilgilenmek , önem vermek - ker notice : uyarı , ihbar , duyuru , farkına varmak - nodıs caution : dikkat , uyarı , ikaz , tedbir - koşın my attention : dikkatim - may ıtenşın
“DERLEMEDE GOOGLE TRANSLATE VE SESLİ SÖZLÜK UYGULAMASINDAN YARARLANILMIŞTIR”

“KELİMELERİN OKUNUŞ LEHÇESİ U.S’ DİR”

civilisation : medeniyet , uygarlık - sivılıseyşın civilian : sivil - sıvilyın civil : sivil , medeni , uygar , devlete ait - sivıl royal : kraliyet , asil , krallara layık - royıl empire : imparatorluk - empayır emperor : imparator - empırır kingdom : krallık - kingdım king : kral , papaz - king queen : kraliçe , vezir - kuvin prince : prens , şehzade - pırens princess : pirenses - prinses state : devlet , eyalet , durum - sıteyt country : ülke , kırsal , köy - kantri city : şehir - siti town : kasaba - taun hometown : memleket - homtaun district : ilçe , semt , bölge - distrikt government : devlet , hükümet - gavırmınt minister : bakan - minıstır pirate : korsan - payrıt prime minister : baş bakan - pıraym ministır president : başkan , cumhurbaşkanı - pırezıdınt embassy : elçilik - embısi ambassador : büyük elçi - embesıdır handmade : el yapımı , elde yapılmış - hendmeyd homemade : ev yapımı , evde yapılmış -hommeyd showcase : vitrin - şoukeys exhibit : sergi , sergilemek - igzibit exhibition : sergi , sergileme , teşhir - eksıbişın museum : müze - muzıyım castle : kale - kesıl knight : şövalye , at - nayt sword : kılıç , pala - sord armor : zırh , zırhla kaplamak - armır armour : zırh , zırhla kaplamak - armır muscle : kas , adale , kas gücü - masıl mosque : cami - mosk church : kilise - çırç ministry : bakanlık - minıstri identity : kimlik - aydentıti identify : tanımlama - aydentıfay identified : tanımlandı - aydentıfayd identifier : tanımlayıcı - aydentıfayır passport : pasaport - pesport airport : hava alanı - eyirport port : liman , sığınacak yer - port harbor : liman , barınmak - harbır info : bilgi - info information : bilgi , istihbarat - infırmeyşın case : durum , dava , kutu , kasa , olay ,vaka - keys have you read : okudun mu ? - hev yu riid have you seen : gördün mü ? - hev yu siin restrict : kısıtlamak , sınırlamak - ristrekt restricted : kısıtlı , sınırlı , yasak - ristrektıd so much : çok fazla , o kadar , bu kadar - so maç so many : çok fazla , o kadar , bu kadar - so meni throne : taht , tahta çıkmak - thron temp : geçici , geçici klasör , sıcaklık - temp temporarily : geçici , geçici olarak - tempırerıli temporary : geçici , dünyevi - tempıreri temporal : geçici , maddi , şakak - tempırıl temperature : sıcaklık , hararet - tempırçır hereafter : bundan sonra , bundan böyle - hireftır million : milyon - milyın billion : milyar - bilyın trillion : tirilyon - tırilyın display : görüntü , ekran görüntüsü - dispiley power : güç , kuvvet , enerji , iktidar - pauır powerful : güçlü , kuvvetli , etkili - pauırfıl pioneer : öncü , önder , çığır açan - payıniir creator : yaratıcı , kurucu - kırieydır sight : görme , görüş , gözetleme - sayt insight : iç yüzünü anlama , sezme - insayt in fact : aslında , gerçekte , hatta - in fekt broadcast : yayın,radyoyayını, tvyayını - bırodkest token : jeton , simge , hediye çeki - tokın coin : madeni para , sikke - koyn semi : yarı - semi unbelievable : inanılmaz , akıl almaz - anbılivıbıl amazing : inanılmaz , şaşırtıcı - ımeyzing meal : yemek , öğün , yemek vakti - miıl such : böyle , böylesine , bu gibi , o kadar - saç quad : dörtlü - kuvad length : uzunluk , boy - length genius : dahi , deha - cinyıs genesis : yaradılış , oluşum - cenısıs starring : oynadığı , baş rol - staring again : tekrar , yeniden , yine , birdaha - ıgeyn against : karşısında , aleyhinde - ıgenst cross : çapraz , çaprazlama , haç - kıros vanish : aniden gözden kaybolmak - veniş vanishing : ufuk - venişing clean : temiz , temizlemek - kılin clean up : tertemiz yapmak - kılin ap clearing : takas , temizleme - kıliring highlight : vurgulamak , ilginç olay - haylayt highlights : akılda kalıcı sahneler - haylayts below : aşağı , aşağıda , altında , altta - bilov above : yukarı,yukarıda ,üstünde , üzerinde - ıbav awesome : mükemmel , korkunç , dehşet - osım awesomely : müthiş - osımli null : sıfır , boş , geçersiz , hükümsüz - noll override : geçersiz , üst üste binmek - ovırrayd void : geçersiz , hükümsüz - voyd warrant : garanti , yetki belgesi - vorınt remove : kaldırmak , çıkarmak - rimuv removed : kaldırıldı , çıkarıldı - rimuvd human : insan , insani , insanoğlu - hümın humanity : insanlık - hümenidi humanitarian : yardımsever - hümeniteriyın global : evrensel , dünya çapında - globıl universe : evren , kainat - yunıvırs university : üniversite - yunıvırsıdi universal : evrensel - yunıvırsıl congratulation : tebrik - kıngraçıleyşın congratulations : tebrikler - kıngraçıleyşıns congratulatory : tebrik , kutlama - kıngraçılıtori dictionary : sözlük - dikşıneri glossary : sözlük - gılasıri radio : radyo , telsiz , radyo yayını - reydio work : iş , iş yapmak , çalışmak - vırk workplace : işyeri - vırkpıleys workshop : atölye - vırkşap workstation : iş istasyonu - vırksıteyşın co : birlikte , beraber , ortak - ko coverage : sigortakapsamı ,haberyorumu- kavıreç prize : ödül , ikramiye , ganimet - pırayz nation : ulus , millet - neyşın national : ulusal ,milli ,vatandaş ,yurttaş - neşınıl nationality : milliyet , uyruk - neşınalıdi nationalism : milliyetçilik - neşınılizım nations : uluslar , milletler - neyşınz nationwide : ülke çapında , milleteait- neyşınvayd peak : zirve , doruk , en yoğun olan - piik price : fiyat , bedel , paha , değer - pırays award : ödül , mükafat - ıvord reward : ödüllendirmek , mükafat - rivord view : görünüm , bakmak , bakış , manzara - viyu views : görüntülemek , izlemek , seyretmek- viyuz viewed : gördü , izledi , baktı - viyud viewer : izleyici , seyirci - viyuır viewing : görüntüleme ,izleme ,seyretme - viyuing viewpoint : bakış açısı , görüş noktası - viyupoynt interview : röportaj , görüşme , mülakat- intırviyu continue : devam etmek , sürdürmek - kıntinyu continues : sürekli , devamlı - kıntinyuz continuously : hiç durmadan - kıntinyuısli resume : devametmek , yenidenbaşlatmak- rizum familiar : tanıdık , dost , bilinen , arkadaş - fımilyır womanhood : kadınlık - vumınhuud womanly : kadınca , kadına özgü - vumınli children : çocuklar - çildırın child : çocuk - çayıld kid : çocuk , ufaklık - kid girl : kız - gırl boy : erkek çocuk - boy girlfrend : kız arkadaş - gırlfırend boyfrend : erkek arkadaş - boyfırend gender : cinsiyet - cendır female : dişi , kadın - fimeyıl male : erkek - meyıl lady : hanım , hanım efendi , bayan - leydi woman : kadın , bayan - vumın women : kadınlar , bayanlar - vimın mr : bay - mistır mrs : bayan - misiz miss : özlemek , ıskalamak , bayan - mis gentleman : beyefendi , beyler - centılmın uncle : amca , dayı - angkıl father : baba , peder , ata - fadhır mother : anne , ana - madhır aunt : teyze , hala - ant grandmother :anneanne,babaanne -gırandmadhır grandfather : dede , büyük baba - gırandfadhır sister : kızkardeş , abla , rahibe , hemşire - sistır brother : erkek kardeş , din kardeşi - bradhır motherhood : annelik , analık - madhırhuud sonny : oğlum , evladım - sani grand : ulu , büyük , bin dolar - gırand grandson : erkek torun - gırandsan granddaughter : kız torun - granddodır son : oğul , evlat - san daughter : kız evlat - dodır dad : baba - ded daddy : babacığım - dedi mom : anne - mam mommy : anneciğim - mami relative : akraba , yakın , ilgili - relıtiv sir : bayım , beyefendi , efendim - sör nephew : erkek yeğen - nefyu niece : kız yeğen - niis family : aile , ailevi , aileye ait - femıli soup : çorba , et suyu , motor gücü - suup soap : sabun , sabunlamak - saup dollar : dolar - dalır euro : yüro - yuro currency : döviz , para , para birimi - kırınsi change : değişmek ,değiştirmek ,değişiklik - çeynç exchange : değiş tokuş , takas , borsa - iksçeynç market : piyasa , pazar , pazarlamak - markıt translate : çevirmek , tercüme etmek - tırensleyt chronic : kıronik - kıranik families : aileler - femliz attention : dikkat , ilgi , ilgilenme , iltifat - ıtenşın note : not , nota , pusula , dikkat - noot care : bakım , özen , itina , ilgilenmek - ker notice : uyarı , ihbar , duyuru , farkına varmak - nodıs caution : dikkat , uyarı , ikaz , tedbir - koşın my attention : dikkatim - may ıtenşın
“DERLEMEDE GOOGLE TRANSLATE VE SESLİ SÖZLÜK UYGULAMASINDAN YARARLANILMIŞTIR”

“KELİMELERİN OKUNUŞ LEHÇESİ U.S’ DİR”

civilisation : medeniyet , uygarlık , medenilik - sivılıseyşın civilian : sivil - sıvilyın civil : sivil , medeni , uygar , devlete ait - sivıl royal : kraliyet , asil , krallara layık - royıl empire : imparatorluk - empayır emperor : imparator - empırır kingdom : krallık - kingdım king : kral , papaz - king queen : kraliçe , vezir - kuvin prince : prens , şehzade - pırens princess : pirenses - prinses state : devlet , eyalet , durum - sıteyt country : ülke , kırsal , köy - kantri city : şehir - siti town : kasaba - taun hometown : memleket - homtaun district : ilçe , semt , bölge - distrikt government : devlet , hükümet - gavırmınt minister : bakan - minıstır pirate : korsan - payrıt prime minister : baş bakan - pıraym ministır president : başkan , cumhurbaşkanı - pırezıdınt embassy : elçilik - embısi ambassador : büyük elçi - embesıdır handmade : el yapımı , elde yapılmış - hendmeyd homemade : ev yapımı , evde yapılmış - hommeyd showcase : vitrin - şoukeys exhibit : sergi , sergilemek - igzibit exhibition : sergi , sergileme , gösteri , teşhir - eksıbişın museum : müze - muzıyım castle : kale - kesıl knight : şövalye , at - nayt sword : kılıç , pala - sord armor : zırh , zırhla kaplamak - armır armour : zırh , zırhla kaplamak - armır muscle : kas , adale , kas gücü - masıl mosque : cami - mosk church : kilise - çırç ministry : bakanlık - minıstri identity : kimlik - aydentıti identify : tanımlama - aydentıfay identified : tanımlandı - aydentıfayd identifier : tanımlayıcı - aydentıfayır passport : pasaport - pesport airport : hava alanı - eyirport port : liman , sığınacak yer - port harbor : liman , barınmak - harbır info : bilgi - info information : bilgi , bilgi edinme , istihparat - infırmeyşın case : durum , dava , kutu , kasa , olay , vaka - keys have you read : okudun mu ? - hev yu riid have you seen : gördün mü ? - hev yu siin restrict : kısıtlamak , sınırlamak - ristrekt restricted : kısıtlı , sınırlı , yasak - ristrektıd so much : çok fazla , o kadar , bu kadar - so maç so many : çok fazla , o kadar , bu kadar - so meni throne : taht , tahta çıkmak - thron temp : geçici , geçici klasör , geçici personel , sıcaklık - temp temporarily : geçici , geçici olarak - tempırerıli temporary : geçici , dünyevi - tempıreri temporal : geçici , maddi , şakak - tempırıl temperature : sıcaklık , hararet - tempırçır hereafter : bundan sonra , bundan böyle , ahiret - hireftır million : milyon - milyın billion : milyar - bilyın trillion : tirilyon - tırilyın display : görüntü , ekran görüntüsü , gösterme - dispiley power : güç , kuvvet , enerji , iktidar - pauır powerful : güçlü , kuvvetli , etkili - pauırfıl pioneer : öncü , önder , çığır açan , önde giden - payıniir creator : yaratıcı , kurucu - kırieydır sight : görme , görüş , gözetleme - sayt insight : kavrama , iç yüzünü anlama , sezme - insayt in fact : aslında , gerçekte , hatta - in fekt broadcast : yayın , yayın yapmak , radyo yayını, tv yayını - bırodkest token : jeton , simge , hediye çeki - tokın coin : madeni para , sikke - koyn semi : yarı - semi unbelievable : inanılmaz , akıl almaz - anbılivıbıl amazing : inanılmaz , şaşırtıcı , hayret verici - ımeyzing meal : yemek , öğün , yemek vakti - miıl such : böyle , böylesine , öyle , bu gibi , o kadar - saç quad : dörtlü - kuvad length : uzunluk , boy - length genius : dahi , deha - cinyıs genesis : yaradılış , oluşum - cenısıs starring : oynadığı , baş rol - staring again : tekrar , yeniden , yine , birdaha - ıgeyn against : karşı olma , karşısında , aleyhinde - ıgenst cross : çapraz , çaprazlama , haç - kıros vanish : aniden gözden kaybolmak - veniş vanishing : ufuk - venişing clean : temiz , temizlemek - kılin clean up : tertemiz yapmak - kılin ap clearing : takas , temizleme - kıliring highlight : vurgulamak , ilginç olay - haylayt highlights : akılda kalıcı sahneler - haylayts below : aşağı , aşağıda , altında , altta - bilov above : yukarı , yukarıda , yukarıdaki , sözü geçen , üstünde , üzerinde - ıbav awesome : mükemmel , korkunç , dehşet - osım awesomely : müthiş - osımli null : sıfır , boş , geçersiz , hükümsüz - noll override : geçersiz , üst üste binmek - ovırrayd void : geçersiz , hükümsüz - voyd warrant : garantİ , izin belgesi , yetki belgesi - vorınt remove : kaldırmak , çıkarmak , uzaklaştırmak - rimuv removed : kaldırıldı , çıkarıldı , uzaklaştırıldı - rimuvd human : insan , insani , insanoğlu - hümın humanity : insanlık - hümenidi humanitarian : insancıl , yardımsever - hümeniteriyın global : global , evrensel , dünya çapında , küre biçiminde - globıl universe : evren , kainat - yunıvırs university : üniversite - yunıvırsıdi universal : evrensel - yunıvırsıl congratulation : tebrik - kıngraçıleyşın congratulations : tebrikler - kıngraçıleyşıns congratulatory : tebrik , kutlama - kıngraçılıtori dictionary : sözlük - dikşıneri glossary : sözlük - gılasıri radio : radyo , telsiz , radyo yayını - reydio work : iş , iş yapmak , çalışmak - vırk workplace : işyeri - vırkpıleys workshop : atölye - vırkşap workstation : iş istasyonu - vırksıteyşın co : birlikte , beraber , ortak - ko coverage : kapsama , sigorta kapsamı , haber yorumu - kavıreç prize : ödül , ikramiye , ganimet - pırayz nation : ulus , millet - neyşın national : ulusal , milli , vatandaş , yurttaş - neşınıl nationality : milliyet , uyruk - neşınalıdi nationalism : milliyetçilik - neşınılizım nations : uluslar , milletler - neyşınz nationwide : ülke çapında , millete ait - neyşınvayd peak : zirve , doruk , en yoğun olan - piik price : fiyat , bedel , paha , değer - pırays award : ödül , mükafat - ıvord reward : ödüllendirmek , mükafat - rivord view : görünüm , bakmak , bakış , görüntü , manzara - viyu views : görüntülemek , izlemek , seyretmek - viyuz viewed : gördü , izledi , baktı - viyud viewer : izleyici , seyirci - viyuır viewing : görüntüleme , izleme , seyretme - viyuing viewpoint : bakış açısı , görüş noktası - viyupoynt interview : röportaj , görüşme , mülakat - intırviyu continue : devam etmek , sürdürmek - kıntinyu continues : sürekli , devamlı - kıntinyuz continuously : hiç durmadan - kıntinyuısli resume : devam etmek , yeniden başlatmak , öz geçmiş - rizum familiar : tanıdık , dost , bilinen , arkadaş - fımilyır womanhood : kadınlık - vumınhuud womanly : kadınca , kadına özgü - vumınli children : çocuklar - çildırın child : çocuk - çayıld kid : çocuk , ufaklık - kid girl : kız - gırl boy : erkek çocuk - boy girlfrend : kız arkadaş - gırlfırend boyfrend : erkek arkadaş - boyfırend gender : cinsiyet - cendır female : dişi , kadın - fimeyıl male : erkek - meyıl lady : hanım , hanım efendi , bayan - leydi woman : kadın , bayan - vumın women : kadınlar , bayanlar - vimın mr : bay - mistır mrs : bayan - misiz miss : özlemek , ıskalamak , bayan - mis gentleman : centilmen , beyegendi , beyler - centılmın uncle : amca , dayı - angkıl father : baba , peder , ata - fadhır mother : anne , ana - madhır aunt : teyze , hala - ant grandmother : anneanne , babaanne - gırandmadhır grandfather : dede , büyük baba - gırandfadhır sister : kızkardeş , abla , rahibe , hemşire - sistır brother : erkek kardeş , din kardeşi - bradhır motherhood : annelik , analık - madhırhuud sonny : oğlum , evladım - sani grand : ulu , büyük , bin dolar - gırand grandson : erkek torun - gırandsan granddaughter : kız torun - granddodır son : oğul , evlat - san daughter : kız evlat - dodır dad : baba - ded daddy : babacığım - dedi mom : anne - mam mommy : anneciğim - mami relative : akraba , yakın , ilgili - relıtiv sir : bayım , beyefendi , efendim - sör nephew : erkek yeğen - nefyu niece : kız yeğen - niis family : aile , ailevi , aileye ait - femıli soup : çorba , et suyu , motor gücü - suup soap : sabun , sabunlamak - saup dollar : dolar - dalır euro : yüro - yuro currency : döviz , para , para birimi , geçerlilik - kırınsi change : değişmek , değiştirmek , değişiklik - çeynç exchange : değiş tokuş , takas , borsa - iksçeynç market : piyasa , pazar , pazarlamak - markıt translate : çevirmek , tercüme etmek , dönüştürmek - tırensleyt chronic : kıronik - kıranik families : aileler - femliz attention : dikkat , ilgi , ilgilenme , iltifat - ıtenşın note : not , nota , pusula , dikkat - noot care : bakım , özen , itina , ilgilenmek , önem vermek - ker notice : uyarı , ihbar , duyuru , farkına varmak - nodıs caution : dikkat , uyarı , ikaz , tedbir - koşın my attention : dikkatim - may ıtenşın
“DERLEMEDE GOOGLE TRANSLATE VE SESLİ SÖZLÜK UYGULAMASINDAN YARARLANILMIŞTIR”

“KELİMELERİN OKUNUŞ LEHÇESİ U.S’ DİR”

civilisation : medeniyet , uygarlık , medenilik - sivılıseyşın civilian : sivil - sıvilyın civil : sivil , medeni , uygar , devlete ait - sivıl royal : kraliyet , asil , krallara layık - royıl empire : imparatorluk - empayır emperor : imparator - empırır kingdom : krallık - kingdım king : kral , papaz - king queen : kraliçe , vezir - kuvin prince : prens , şehzade - pırens princess : pirenses - prinses state : devlet , eyalet , durum - sıteyt country : ülke , kırsal , köy - kantri city : şehir - siti town : kasaba - taun hometown : memleket - homtaun district : ilçe , semt , bölge - distrikt government : devlet , hükümet - gavırmınt minister : bakan - minıstır pirate : korsan - payrıt prime minister : baş bakan - pıraym ministır president : başkan , cumhurbaşkanı - pırezıdınt embassy : elçilik - embısi ambassador : büyük elçi - embesıdır handmade : el yapımı , elde yapılmış - hendmeyd homemade : ev yapımı , evde yapılmış - hommeyd showcase : vitrin - şoukeys exhibit : sergi , sergilemek - igzibit exhibition : sergi , sergileme , gösteri , teşhir - eksıbişın museum : müze - muzıyım castle : kale - kesıl knight : şövalye , at - nayt sword : kılıç , pala - sord armor : zırh , zırhla kaplamak - armır armour : zırh , zırhla kaplamak - armır muscle : kas , adale , kas gücü - masıl mosque : cami - mosk church : kilise - çırç ministry : bakanlık - minıstri identity : kimlik - aydentıti identify : tanımlama - aydentıfay identified : tanımlandı - aydentıfayd identifier : tanımlayıcı - aydentıfayır passport : pasaport - pesport airport : hava alanı - eyirport port : liman , sığınacak yer - port harbor : liman , barınmak - harbır info : bilgi - info information : bilgi , bilgi edinme , istihparat - infırmeyşın case : durum , dava , kutu , kasa , olay , vaka - keys have you read : okudun mu ? - hev yu riid have you seen : gördün mü ? - hev yu siin restrict : kısıtlamak , sınırlamak - ristrekt restricted : kısıtlı , sınırlı , yasak - ristrektıd so much : çok fazla , o kadar , bu kadar - so maç so many : çok fazla , o kadar , bu kadar - so meni throne : taht , tahta çıkmak - thron temp : geçici , geçici klasör , geçici personel , sıcaklık - temp temporarily : geçici , geçici olarak - tempırerıli temporary : geçici , dünyevi - tempıreri temporal : geçici , maddi , şakak - tempırıl temperature : sıcaklık , hararet - tempırçır hereafter : bundan sonra , bundan böyle , ahiret - hireftır million : milyon - milyın billion : milyar - bilyın trillion : tirilyon - tırilyın display : görüntü , ekran görüntüsü , gösterme - dispiley power : güç , kuvvet , enerji , iktidar - pauır powerful : güçlü , kuvvetli , etkili - pauırfıl pioneer : öncü , önder , çığır açan , önde giden - payıniir creator : yaratıcı , kurucu - kırieydır sight : görme , görüş , gözetleme - sayt insight : kavrama , iç yüzünü anlama , sezme - insayt in fact : aslında , gerçekte , hatta - in fekt broadcast : yayın , yayın yapmak , radyo yayını, tv yayını - bırodkest token : jeton , simge , hediye çeki - tokın coin : madeni para , sikke - koyn semi : yarı - semi unbelievable : inanılmaz , akıl almaz - anbılivıbıl amazing : inanılmaz , şaşırtıcı , hayret verici - ımeyzing meal : yemek , öğün , yemek vakti - miıl such : böyle , böylesine , öyle , bu gibi , o kadar - saç quad : dörtlü - kuvad length : uzunluk , boy - length genius : dahi , deha - cinyıs genesis : yaradılış , oluşum - cenısıs starring : oynadığı , baş rol - staring again : tekrar , yeniden , yine , birdaha - ıgeyn against : karşı olma , karşısında , aleyhinde - ıgenst cross : çapraz , çaprazlama , haç - kıros vanish : aniden gözden kaybolmak - veniş vanishing : ufuk - venişing clean : temiz , temizlemek - kılin clean up : tertemiz yapmak - kılin ap clearing : takas , temizleme - kıliring highlight : vurgulamak , ilginç olay - haylayt highlights : akılda kalıcı sahneler - haylayts below : aşağı , aşağıda , altında , altta - bilov above : yukarı , yukarıda , yukarıdaki , sözü geçen , üstünde , üzerinde - ıbav awesome : mükemmel , korkunç , dehşet - osım awesomely : müthiş - osımli null : sıfır , boş , geçersiz , hükümsüz - noll override : geçersiz , üst üste binmek - ovırrayd void : geçersiz , hükümsüz - voyd warrant : garantİ , izin belgesi , yetki belgesi - vorınt remove : kaldırmak , çıkarmak , uzaklaştırmak - rimuv removed : kaldırıldı , çıkarıldı , uzaklaştırıldı - rimuvd human : insan , insani , insanoğlu - hümın humanity : insanlık - hümenidi humanitarian : insancıl , yardımsever - hümeniteriyın global : global , evrensel , dünya çapında , küre biçiminde - globıl universe : evren , kainat - yunıvırs university : üniversite - yunıvırsıdi universal : evrensel - yunıvırsıl congratulation : tebrik - kıngraçıleyşın congratulations : tebrikler - kıngraçıleyşıns congratulatory : tebrik , kutlama - kıngraçılıtori dictionary : sözlük - dikşıneri glossary : sözlük - gılasıri radio : radyo , telsiz , radyo yayını - reydio work : iş , iş yapmak , çalışmak - vırk workplace : işyeri - vırkpıleys workshop : atölye - vırkşap workstation : iş istasyonu - vırksıteyşın co : birlikte , beraber , ortak - ko coverage : kapsama , sigorta kapsamı , haber yorumu - kavıreç prize : ödül , ikramiye , ganimet - pırayz nation : ulus , millet - neyşın national : ulusal , milli , vatandaş , yurttaş - neşınıl nationality : milliyet , uyruk - neşınalıdi nationalism : milliyetçilik - neşınılizım nations : uluslar , milletler - neyşınz nationwide : ülke çapında , millete ait - neyşınvayd peak : zirve , doruk , en yoğun olan - piik price : fiyat , bedel , paha , değer - pırays award : ödül , mükafat - ıvord reward : ödüllendirmek , mükafat - rivord view : görünüm , bakmak , bakış , görüntü , manzara - viyu views : görüntülemek , izlemek , seyretmek - viyuz viewed : gördü , izledi , baktı - viyud viewer : izleyici , seyirci - viyuır viewing : görüntüleme , izleme , seyretme - viyuing viewpoint : bakış açısı , görüş noktası - viyupoynt interview : röportaj , görüşme , mülakat - intırviyu continue : devam etmek , sürdürmek - kıntinyu continues : sürekli , devamlı - kıntinyuz continuously : hiç durmadan - kıntinyuısli resume : devam etmek , yeniden başlatmak , öz geçmiş - rizum familiar : tanıdık , dost , bilinen , arkadaş - fımilyır womanhood : kadınlık - vumınhuud womanly : kadınca , kadına özgü - vumınli children : çocuklar - çildırın child : çocuk - çayıld kid : çocuk , ufaklık - kid girl : kız - gırl boy : erkek çocuk - boy girlfrend : kız arkadaş - gırlfırend boyfrend : erkek arkadaş - boyfırend gender : cinsiyet - cendır female : dişi , kadın - fimeyıl male : erkek - meyıl lady : hanım , hanım efendi , bayan - leydi woman : kadın , bayan - vumın women : kadınlar , bayanlar - vimın mr : bay - mistır mrs : bayan - misiz miss : özlemek , ıskalamak , bayan - mis gentleman : centilmen , beyegendi , beyler - centılmın uncle : amca , dayı - angkıl father : baba , peder , ata - fadhır mother : anne , ana - madhır aunt : teyze , hala - ant grandmother : anneanne , babaanne - gırandmadhır grandfather : dede , büyük baba - gırandfadhır sister : kızkardeş , abla , rahibe , hemşire - sistır brother : erkek kardeş , din kardeşi - bradhır motherhood : annelik , analık - madhırhuud sonny : oğlum , evladım - sani grand : ulu , büyük , bin dolar - gırand grandson : erkek torun - gırandsan granddaughter : kız torun - granddodır son : oğul , evlat - san daughter : kız evlat - dodır dad : baba - ded daddy : babacığım - dedi mom : anne - mam mommy : anneciğim - mami relative : akraba , yakın , ilgili - relıtiv sir : bayım , beyefendi , efendim - sör nephew : erkek yeğen - nefyu niece : kız yeğen - niis family : aile , ailevi , aileye ait - femıli soup : çorba , et suyu , motor gücü - suup soap : sabun , sabunlamak - saup dollar : dolar - dalır euro : yüro - yuro currency : döviz , para , para birimi , geçerlilik - kırınsi change : değişmek , değiştirmek , değişiklik - çeynç exchange : değiş tokuş , takas , borsa - iksçeynç market : piyasa , pazar , pazarlamak - markıt translate : çevirmek , tercüme etmek , dönüştürmek - tırensleyt chronic : kıronik - kıranik families : aileler - femliz attention : dikkat , ilgi , ilgilenme , iltifat - ıtenşın note : not , nota , pusula , dikkat - noot care : bakım , özen , itina , ilgilenmek , önem vermek - ker notice : uyarı , ihbar , duyuru , farkına varmak - nodıs caution : dikkat , uyarı , ikaz , tedbir - koşın my attention : dikkatim - may ıtenşın
“DERLEMEDE GOOGLE TRANSLATE VE SESLİ SÖZLÜK UYGULAMASINDAN YARARLANILMIŞTIR” “KELİMELERİN OKUNUŞ LEHÇESİ U.S’ DİR”
GÜNLÜK HAYATTA EN ÇOK KULLANILAN KELİMELERDEN DERLENMİŞTİR
1
1
1