trend : akım , eğilim , meyil , gidişat - tırend trendy : moda , modaya uygun - tırendi bath : banyo , hamam , yıkanmak , kaplıca - beth bathtub : küvet - bethtıb bribe : rüşvet - bırayb clinic : kılınik - kılinik racist : ırkçı - reysist divorce : boşamak , boşanmak - divors you are late : geç kaldın - yu ar leyt theology : ilahiyat - dialıci sieve : elek - siv pianist : piyanist - pienıst plan : pilan , pıroje , pilanlamak - pılen plane : uçak , düzlem - pıleyn planet : gezegen - pılenıt confuse : kafası karışmak , karıştırmak - kınfyuz column : direk , kolon , sütun , destek - kalım continent : kıta - kantınınt terror : terör - terır terrorist : terörist - terırist firefly : ateş böceği - fayırfılay ladybug : uğur böceği - leydibag ring of fire : ateşin yüzüğü - ring ıv fayır error : hata , yanlış , yanılgı , yanlışlık - erır being : olma , varoluş - biing violation : ihlal , tecavüz etme , saygısızlık atme - vayıleyşın clash : çatışma , çarpışma - kılaş clashes : çatışmalar , çarpışmalar - kılaşız until after : sonrasına kadar - ıntil aftır sonic : ses , sesle ilgili - sonik expand : genişlemek , genişletmek , genişleme - ikspend laudable : övgüye değer , takdire değer - ladıbıl esteem : saygı , itibar , saygı duymak - ıstim esteemed : saygın , saygı değer - ıstimt roman : roma , romen , romalı , latin - romın crucifix : haç , çarmıh - kırusıfiks crucifixion : çarmıha germe - kırusıfikşın christ : mesih , hazreti isa - kırayst gospel : müjde , incil - gaspıl wrestle : güreş , güreşmek , boğuşmak - resıl owe : borçlu olmak , minnettar olmak - ov statesman : devlet adamı - sıteytsmen take on : üstlenmek - teyk an take off : çıkarmak , götürmek - teyk af poet : şair , romantik , duygulu kimse - poıt jackal : çakal - cakıl clearance : boşlık , açıklık , gümrük belgesi - kılirıns retribution : intikam - retrıbiyuşın comprehensive : kapsamlı - kampırhensiv wrong : hata , yanlış , ters , haksızlık , yanlış yol - rong wrongly : yanlışlıkla , haksız yere - rongli slum : gecekondu , harabe - sılam musketeer : silahşör - maskıtiir searchlight : ışıldak , projektör - sırçlayt curfew : sokağa çıkma yasağı - kırfyu resign : çekilmek , istifa etmek - rizayn resignation : istifa - rezıgneyşın moss : yosun , bataklık - mos featuring : özellikli - fiçıring olympus : olimpiyat , olimos dağı - olimpıs copy : kopya , kopyala , kopyalama , nüsha , suret - kapi copier : fotokopi makinesi , kopyacı - kapiır imperial : imparatorluk - impiriyıl meteorology : meteoroloji - mitiralıci meteorite : meteor , gök taşı - mitirayt tolerate : tahammül etmek , katlanmak - talıreyt condone : göz yummak - kındon covenant : sözleşme , antlaşma , anlaşma - kavınınt fella : dostum - felı massacre : katliam , katliam yapmak - mesıkır inspect : incelemek , teftiş etmek - inspekt inspector : müfettiş , denetmen - inspektır inspection : denetleme , mıayene - inspekşın credit : kredi , alacak - kıredıt breach : ihlal etmek , çiğnemek , karşı gelmek - bıriç brook : dere , çay , ırmak - bırok rapport : uyum , dostça ilişki - raport compatible : uyumlu , uygun - kımpadıbıl runway : koşu yolu , pist , uçak pisti - ranvey text : metin , yazı - tekst textile : tekstil , dokuma - tekstayıl sink : lavabo , batmak , batırmak - singk bush : çalı , çalılık , gür saç - buş spear : mızrak , mızraklı , mızrak saplamak - sıpiır detergent : deterjan - ditırcınt lettuce : marul - letıs keep : tut , tutmak , devam ettirmek , bulundurmak - kiip keep it up : aynen böyle devam et - kiip it ap keep playing : oynamaya devam et - kiip pıleying calm : sakin , sakinlik , teskin etmek - kalm keep calm : sakin ol , kendini tut , kendini tutmak - kiip kalm keep patience : sabırlı ol - kiip peyşıns keep practicing : denemeye devam et - kiip pıraktısing ı am in : ben varım - ay em in ı am out : ben yokum - ay em aut are you in : var mısın - ar yu in embark : gemiye binmek , uçağa binmek - imbark fly : uçmak , uçurmak , sinek - fılay cause : sebep , neden , sebep olmak , neden olmak - kaz causal : nedensel , nedeni olan - kozıl inequality : eşitsizlik - inikvalıdi incoming : gelen , giren , yeni gelen , yeni başlayan - inkaming detention : gözaltı , alıkoyma , tutuklama - ditenşın abolish : iptal etmek , bozmak , feshetmek - ıbaliş container : konteyner , kap - kınteynır quota : kota , kontenjan , pay - kıvotı appetite : iştah , istek , arzu , şehvet - epıtayt bon appetite : afiyet olsun - bon epıtayt monday : pazartesi - mondey mon : pazartesi - mon cobra : kobra yılanı - kobra vein : damar , maden damarı - veyn eject : uçaktan atlamak , atlamak , çıkarmak , çıkartmak - icekt reject : reddetmek , geri çevirmek , işe yaramaz - ricekt wig : peruk , takma saç - vig vulture : akbaba , aç gözlü - valçır tropic : tıropik - tırapik tropical : tıropikal , çok sıcak - tırapikıl shaven : tıraşlı - şeyvın shaver : tıraş makinesi , erkek çocuk - şeyvır hanky : mendil - hengki stable : kararlı , istikrarlı , sıtabil - sıteybıl unstable : kararsız , istikrarsız , sağlam değil - ansıteybıl stabilization : sıtabilizasyon - sıteybılızeyşın morale : moral , manevi güç - mıral gorge : geçit , vadi , tıkabasa yemek - gorç poem : şiir - poım phrase : ifade etmek , ifade , anlatım tarzı - fıreyz garrison : garnizon , askeri birlik - gerisın resurrection : diriliş , diriltme - rezırekşın obese : obez , şişman - obis unborn : doğmamış - anborn mourn : yas tutmak , matem - morn gene : gen - cin genetic : genetik , kalıtımsal - cinetik humanoid : insansı - hüminoid animalistic : hayvani , hayvansı , hayvansal - enimılıstık northern : kuzey , kuzeyli - nordhırn housewife : ev hanımı , dikiş kutusu - hausvayf war plan : savaş pilanı - vorpılan gunfire : ateş , ateş etmek , silah sesi , top ateşi - ganfayır frontline : cephe hattı , cephe - fırantlayn artillery : topçu , ağır silahlar - artilıri affix : tokmak , takı - afiks back to the beginning : başa dönüş - bek tu dı bigining finding : bulma , bulgu - faynding cursed : lanetli , lanetlenmiş - kırst here is : burada , işte , işte burada - hir iz collision : çarpışma , toslama , fikir ayrılığı - kılijın criticism : eleştiri - kıritisizım melt : erimek , eritmek - melt felt : keçe - felt belt : kemer - belt spinach : ıspanak - sıpinıç speculation : sipekülasyon - sıpekyıleyşın dub : düblaj , düblaj yapmak , seslendirmek - dab prediction : tahmin , önceden haber verme - pıridikşın gargantuan : devasa - gargençuvın neutrino : nötrino - nutrino spectrum : göz kamaştıktan sonraki görüntü - sıpektrım electromagnetic : eloktromanyetik - ilektromegnetik clue : ipucu - kılu hint : ipucu , ima , üstü kapalı söz - hint witness : tanık , şahit , tanıklık - vitnıs racket : raket , curcuna , şamata - rakit rivalry : rekabet - rayvılri extraterritorial : bölge dışı - ekstrıteritoriyıl extraterrestrial : dünya dışı , dünya dışından gelen - ekstrıtırestriyıl hedgehog : kirpi - hechag engineered : mühendislik , tasarlanmış - encıniırd entrepreneur : girişimci - antrıpırınur gravitational : yerçekimsel - gıraviteyşınıl salute : selamlamak - sılut coincidence : tesadüf , rastlantı - koinsidıns by coincidence : tesadüfen - bay koinsidıns jaguar : jaguar - cegvar profit : kar , kar etmek , getiri - pırafıt pimple : sivilve - pimpıl transparent : şeffaf , saydam - tıransperınt transparency : şeffaflık - tıransperınsi transparently : şeffaf bir şekilde - tıransperıntli cufflink : kol düğmesi - kaflink leave to ground : yere bırakmak - liv tı gıraund caravansary : kervansaray - kervensıri woodpecker : ağaçkakan - vudpekır roommate : oda arkadaşı - rumeyt muzzle : ağızlık - mazıl sesame : susam - sesımi mayor : belediye başkanı - meyır ally : müttefik , dost - elay snowfall : kar yağışı - sınovfal quince : ayva - kuvins naval : deniz , savaş gemisi - neyvıl naval base : deniz üssü - neyvıl beys obviously : açıkça , apaçık , belikli - abviısli rube : saftirik , avanak , köylü - rub soaking wet : sırılsıklam - soking vet hug : sarılmak , kucaklamak , kucaklaşma - hag garlic : sarımsak - garlik week out : hafta sonu - viik aut honest : açık sözlü , dürüst , namuslu - anıst open sea : açık deniz - opın si get on the tank : tanka bin - get an dı tenk one by one : birer birer , tek tek - van bay van vacuum : vakum , emme , hava boşluğu - vakyum vac : vakum , tatil , izin - vak clarify : açıklamak , aydınlığa kavuşturmak - kılerifay draw : çekmek , çizmek - dırov drawer : çekmece , göz , çeken kimse - dırovır
“DERLEMEDE GOOGLE TRANSLATE VE SESLİ SÖZLÜK UYGULAMASINDAN YARARLANILMIŞTIR”

“KELİMELERİN OKUNUŞ LEHÇESİ U.S’ DİR”

trend : akım , eğilim , meyil , gidişat - tırend trendy : moda , modaya uygun - tırendi bath : banyo , hamam , yıkanmak , kaplıca - beth bathtub : küvet - bethtıb bribe : rüşvet - bırayb clinic : kılınik - kılinik racist : ırkçı - reysist divorce : boşamak , boşanmak - divors you are late : geç kaldın - yu ar leyt theology : ilahiyat - dialıci sieve : elek - siv pianist : piyanist - pienıst plan : pilan , pıroje , pilanlamak - pılen plane : uçak , düzlem - pıleyn planet : gezegen - pılenıt confuse : kafası karışmak , karıştırmak - kınfyuz column : direk , kolon , sütun , destek - kalım continent : kıta - kantınınt terror : terör - terır terrorist : terörist - terırist firefly : ateş böceği - fayırfılay ladybug : uğur böceği - leydibag ring of fire : ateşin yüzüğü - ring ıv fayır error : hata , yanlış , yanılgı , yanlışlık - erır being : olma , varoluş - biing violation : ihlal , tecavüz etme , saygısızlık atme - vayıleyşın clash : çatışma , çarpışma - kılaş clashes : çatışmalar , çarpışmalar - kılaşız until after : sonrasına kadar - ıntil aftır sonic : ses , sesle ilgili - sonik expand : genişlemek , genişletmek , genişleme - ikspend laudable : övgüye değer , takdire değer - ladıbıl esteem : saygı , itibar , saygı duymak - ıstim esteemed : saygın , saygı değer - ıstimt roman : roma , romen , romalı , latin - romın crucifix : haç , çarmıh - kırusıfiks crucifixion : çarmıha germe - kırusıfikşın christ : mesih , hazreti isa - kırayst gospel : müjde , incil - gaspıl wrestle : güreş , güreşmek , boğuşmak - resıl owe : borçlu olmak , minnettar olmak - ov statesman : devlet adamı - sıteytsmen take on : üstlenmek - teyk an take off : çıkarmak , götürmek - teyk af poet : şair , romantik , duygulu kimse - poıt jackal : çakal - cakıl clearance : boşlık , açıklık , gümrük belgesi - kılirıns retribution : intikam - retrıbiyuşın comprehensive : kapsamlı - kampırhensiv wrong : hata , yanlış , ters , haksızlık , yanlış yol - rong wrongly : yanlışlıkla , haksız yere - rongli slum : gecekondu , harabe - sılam musketeer : silahşör - maskıtiir searchlight : ışıldak , projektör - sırçlayt curfew : sokağa çıkma yasağı - kırfyu resign : çekilmek , istifa etmek - rizayn resignation : istifa - rezıgneyşın moss : yosun , bataklık - mos featuring : özellikli - fiçıring olympus : olimpiyat , olimos dağı - olimpıs copy : kopya , kopyala , kopyalama , nüsha , suret - kapi copier : fotokopi makinesi , kopyacı - kapiır imperial : imparatorluk - impiriyıl meteorology : meteoroloji - mitiralıci meteorite : meteor , gök taşı - mitirayt tolerate : tahammül etmek , katlanmak - talıreyt condone : göz yummak - kındon covenant : sözleşme , antlaşma , anlaşma - kavınınt fella : dostum - felı massacre : katliam , katliam yapmak - mesıkır inspect : incelemek , teftiş etmek - inspekt inspector : müfettiş , denetmen - inspektır inspection : denetleme , mıayene - inspekşın credit : kredi , alacak - kıredıt breach : ihlal etmek , çiğnemek , karşı gelmek - bıriç brook : dere , çay , ırmak - bırok rapport : uyum , dostça ilişki - raport compatible : uyumlu , uygun - kımpadıbıl runway : koşu yolu , pist , uçak pisti - ranvey text : metin , yazı - tekst textile : tekstil , dokuma - tekstayıl sink : lavabo , batmak , batırmak - singk bush : çalı , çalılık , gür saç - buş spear : mızrak , mızraklı , mızrak saplamak - sıpiır detergent : deterjan - ditırcınt lettuce : marul - letıs keep : tut , tutmak , devam ettirmek , bulundurmak - kiip keep it up : aynen böyle devam et - kiip it ap keep playing : oynamaya devam et - kiip pıleying calm : sakin , sakinlik , teskin etmek - kalm keep calm : sakin ol , kendini tut , kendini tutmak - kiip kalm keep patience : sabırlı ol - kiip peyşıns keep practicing : denemeye devam et - kiip pıraktısing ı am in : ben varım - ay em in ı am out : ben yokum - ay em aut are you in : var mısın - ar yu in embark : gemiye binmek , uçağa binmek - imbark fly : uçmak , uçurmak , sinek - fılay cause : sebep , neden , sebep olmak , neden olmak - kaz causal : nedensel , nedeni olan - kozıl inequality : eşitsizlik - inikvalıdi incoming : gelen , giren , yeni gelen ,yeni başlayan - inkaming detention : gözaltı , alıkoyma , tutuklama - ditenşın abolish : iptal etmek , bozmak , feshetmek - ıbaliş container : konteyner , kap - kınteynır quota : kota , kontenjan , pay - kıvotı appetite : iştah , istek , arzu , şehvet - epıtayt bon appetite : afiyet olsun - bon epıtayt monday : pazartesi - mondey mon : pazartesi - mon cobra : kobra yılanı - kobra vein : damar , maden damarı - veyn eject : uçaktan atlamak , atlamak , çıkarmak , çıkartmak - icekt reject : reddetmek , geri çevirmek , işe yaramaz - ricekt wig : peruk , takma saç - vig vulture : akbaba , aç gözlü - valçır tropic : tıropik - tırapik tropical : tıropikal , çok sıcak - tırapikıl shaven : tıraşlı - şeyvın shaver : tıraş makinesi , erkek çocuk - şeyvır hanky : mendil - hengki stable : kararlı , istikrarlı , sıtabil - sıteybıl unstable : kararsız , istikrarsız , sağlam değil - ansıteybıl stabilization : sıtabilizasyon - sıteybılızeyşın morale : moral , manevi güç - mıral gorge : geçit , vadi , tıkabasa yemek - gorç poem : şiir - poım phrase : ifade etmek , ifade , anlatım tarzı - fıreyz garrison : garnizon , askeri birlik - gerisın resurrection : diriliş , diriltme - rezırekşın obese : obez , şişman - obis unborn : doğmamış - anborn mourn : yas tutmak , matem - morn gene : gen - cin genetic : genetik , kalıtımsal - cinetik humanoid : insansı - hüminoid animalistic : hayvani , hayvansı , hayvansal - enimılıstık northern : kuzey , kuzeyli - nordhırn housewife : ev hanımı , dikiş kutusu - hausvayf war plan : savaş pilanı - vorpılan gunfire : ateş , ateş etmek , silah sesi , top ateşi - ganfayır frontline : cephe hattı , cephe - fırantlayn artillery : topçu , ağır silahlar - artilıri affix : tokmak , takı - afiks back to the beginning : başa dönüş - bek tu dı bigining finding : bulma , bulgu - faynding cursed : lanetli , lanetlenmiş - kırst here is : burada , işte , işte burada - hir iz collision : çarpışma , toslama , fikir ayrılığı - kılijın criticism : eleştiri - kıritisizım melt : erimek , eritmek - melt felt : keçe - felt belt : kemer - belt spinach : ıspanak - sıpinıç speculation : sipekülasyon - sıpekyıleyşın dub : düblaj , düblaj yapmak , seslendirmek - dab prediction : tahmin , önceden haber verme - pıridikşın gargantuan : devasa - gargençuvın neutrino : nötrino - nutrino spectrum : göz kamaştıktan sonraki görüntü - sıpektrım electromagnetic : eloktromanyetik - ilektromegnetik clue : ipucu - kılu hint : ipucu , ima , üstü kapalı söz - hint witness : tanık , şahit , tanıklık - vitnıs racket : raket , curcuna , şamata - rakit rivalry : rekabet - rayvılri extraterritorial : bölge dışı - ekstrıteritoriyıl extraterrestrial : dünya dışı ,dünya dışından gelen - ekstrıtırestriyıl hedgehog : kirpi - hechag engineered : mühendislik , tasarlanmış - encıniırd entrepreneur : girişimci - antrıpırınur gravitational : yerçekimsel - gıraviteyşınıl salute : selamlamak - sılut coincidence : tesadüf , rastlantı - koinsidıns by coincidence : tesadüfen - bay koinsidıns jaguar : jaguar - cegvar profit : kar , kar etmek , getiri - pırafıt pimple : sivilve - pimpıl transparent : şeffaf , saydam - tıransperınt transparency : şeffaflık - tıransperınsi transparently : şeffaf bir şekilde - tıransperıntli cufflink : kol düğmesi - kaflink leave to ground : yere bırakmak - liv tı gıraund caravansary : kervansaray - kervensıri woodpecker : ağaçkakan - vudpekır roommate : oda arkadaşı - rumeyt muzzle : ağızlık - mazıl sesame : susam - sesımi mayor : belediye başkanı - meyır ally : müttefik , dost - elay snowfall : kar yağışı - sınovfal quince : ayva - kuvins naval : deniz , savaş gemisi - neyvıl naval base : deniz üssü - neyvıl beys obviously : açıkça , apaçık , belikli - abviısli rube : saftirik , avanak , köylü - rub soaking wet : sırılsıklam - soking vet hug : sarılmak , kucaklamak , kucaklaşma - hag garlic : sarımsak - garlik week out : hafta sonu - viik aut honest : açık sözlü , dürüst , namuslu - anıst open sea : açık deniz - opın si get on the tank : tanka bin - get an dı tenk one by one : birer birer , tek tek - van bay van vacuum : vakum , emme , hava boşluğu - vakyum vac : vakum , tatil , izin - vak clarify : açıklamak , aydınlığa kavuşturmak - kılerifay draw : çekmek , çizmek - dırov drawer : çekmece , göz , çeken kimse - dırovır
“DERLEMEDE GOOGLE TRANSLATE VE SESLİ SÖZLÜK UYGULAMASINDAN YARARLANILMIŞTIR”

“KELİMELERİN OKUNUŞ LEHÇESİ U.S’ DİR”

trend : akım , eğilim , meyil , gidişat - tırend trendy : moda , modaya uygun - tırendi bath : banyo , hamam , yıkanmak , kaplıca - beth bathtub : küvet - bethtıb bribe : rüşvet - bırayb clinic : kılınik - kılinik racist : ırkçı - reysist divorce : boşamak , boşanmak - divors you are late : geç kaldın - yu ar leyt theology : ilahiyat - dialıci sieve : elek - siv pianist : piyanist - pienıst plan : pilan , pıroje , pilanlamak - pılen plane : uçak , düzlem - pıleyn planet : gezegen - pılenıt confuse : kafası karışmak , karıştırmak - kınfyuz column : direk , kolon , sütun , destek - kalım continent : kıta - kantınınt terror : terör - terır terrorist : terörist - terırist firefly : ateş böceği - fayırfılay ladybug : uğur böceği - leydibag ring of fire : ateşin yüzüğü - ring ıv fayır error : hata , yanlış , yanılgı , yanlışlık - erır being : olma , varoluş - biing violation : ihlal , tecavüz etme , saygısızlık atme - vayıleyşın clash : çatışma , çarpışma - kılaş clashes : çatışmalar , çarpışmalar - kılaşız until after : sonrasına kadar - ıntil aftır sonic : ses , sesle ilgili - sonik expand : genişlemek , genişletmek , genişleme - ikspend laudable : övgüye değer , takdire değer - ladıbıl esteem : saygı , itibar , saygı duymak - ıstim esteemed : saygın , saygı değer - ıstimt roman : roma , romen , romalı , latin - romın crucifix : haç , çarmıh - kırusıfiks crucifixion : çarmıha germe - kırusıfikşın christ : mesih , hazreti isa - kırayst gospel : müjde , incil - gaspıl wrestle : güreş , güreşmek , boğuşmak - resıl owe : borçlu olmak , minnettar olmak - ov statesman : devlet adamı - sıteytsmen take on : üstlenmek - teyk an take off : çıkarmak , götürmek - teyk af poet : şair , romantik , duygulu kimse - poıt jackal : çakal - cakıl clearance : boşlık , açıklık , gümrük belgesi - kılirıns retribution : intikam - retrıbiyuşın comprehensive : kapsamlı - kampırhensiv wrong : hata , yanlış , ters , haksızlık , yanlış yol - rong wrongly : yanlışlıkla , haksız yere - rongli slum : gecekondu , harabe - sılam musketeer : silahşör - maskıtiir searchlight : ışıldak , projektör - sırçlayt curfew : sokağa çıkma yasağı - kırfyu resign : çekilmek , istifa etmek - rizayn resignation : istifa - rezıgneyşın moss : yosun , bataklık - mos featuring : özellikli - fiçıring olympus : olimpiyat , olimos dağı - olimpıs copy : kopya , kopyala , kopyalama , nüsha , suret - kapi copier : fotokopi makinesi , kopyacı - kapiır imperial : imparatorluk - impiriyıl meteorology : meteoroloji - mitiralıci meteorite : meteor , gök taşı - mitirayt tolerate : tahammül etmek , katlanmak - talıreyt condone : göz yummak - kındon covenant : sözleşme , antlaşma , anlaşma - kavınınt fella : dostum - felı massacre : katliam , katliam yapmak - mesıkır inspect : incelemek , teftiş etmek - inspekt inspector : müfettiş , denetmen - inspektır inspection : denetleme , mıayene - inspekşın credit : kredi , alacak - kıredıt breach : ihlal etmek , çiğnemek , karşı gelmek - bıriç brook : dere , çay , ırmak - bırok rapport : uyum , dostça ilişki - raport compatible : uyumlu , uygun - kımpadıbıl runway : koşu yolu , pist , uçak pisti - ranvey text : metin , yazı - tekst textile : tekstil , dokuma - tekstayıl sink : lavabo , batmak , batırmak - singk bush : çalı , çalılık , gür saç - buş spear : mızrak , mızraklı , mızrak saplamak - sıpiır detergent : deterjan - ditırcınt lettuce : marul - letıs keep : tut , tutmak , devam ettirmek , bulundurmak - kiip keep it up : aynen böyle devam et - kiip it ap keep playing : oynamaya devam et - kiip pıleying calm : sakin , sakinlik , teskin etmek - kalm keep calm : sakin ol , kendini tut , kendini tutmak - kiip kalm keep patience : sabırlı ol - kiip peyşıns keep practicing : denemeye devam et - kiip pıraktısing ı am in : ben varım - ay em in ı am out : ben yokum - ay em aut are you in : var mısın - ar yu in embark : gemiye binmek , uçağa binmek - imbark fly : uçmak , uçurmak , sinek - fılay cause : sebep , neden , sebep olmak , neden olmak - kaz causal : nedensel , nedeni olan - kozıl inequality : eşitsizlik - inikvalıdi incoming : gelen , giren , yeni gelen , yeni başlayan - inkaming detention : gözaltı , alıkoyma , tutuklama - ditenşın abolish : iptal etmek , bozmak , feshetmek - ıbaliş container : konteyner , kap - kınteynır quota : kota , kontenjan , pay - kıvotı appetite : iştah , istek , arzu , şehvet - epıtayt bon appetite : afiyet olsun - bon epıtayt monday : pazartesi - mondey mon : pazartesi - mon cobra : kobra yılanı - kobra vein : damar , maden damarı - veyn eject : uçaktan atlamak , atlamak , çıkarmak , çıkartmak - icekt reject : reddetmek , geri çevirmek , işe yaramaz - ricekt wig : peruk , takma saç - vig vulture : akbaba , aç gözlü - valçır tropic : tıropik - tırapik tropical : tıropikal , çok sıcak - tırapikıl shaven : tıraşlı - şeyvın shaver : tıraş makinesi , erkek çocuk - şeyvır hanky : mendil - hengki stable : kararlı , istikrarlı , sıtabil - sıteybıl unstable : kararsız , istikrarsız , sağlam değil - ansıteybıl stabilization : sıtabilizasyon - sıteybılızeyşın morale : moral , manevi güç - mıral gorge : geçit , vadi , tıkabasa yemek - gorç poem : şiir - poım phrase : ifade etmek , ifade , anlatım tarzı - fıreyz garrison : garnizon , askeri birlik - gerisın resurrection : diriliş , diriltme - rezırekşın obese : obez , şişman - obis unborn : doğmamış - anborn mourn : yas tutmak , matem - morn gene : gen - cin genetic : genetik , kalıtımsal - cinetik humanoid : insansı - hüminoid animalistic : hayvani , hayvansı , hayvansal - enimılıstık northern : kuzey , kuzeyli - nordhırn housewife : ev hanımı , dikiş kutusu - hausvayf war plan : savaş pilanı - vorpılan gunfire : ateş , ateş etmek , silah sesi , top ateşi - ganfayır frontline : cephe hattı , cephe - fırantlayn artillery : topçu , ağır silahlar - artilıri affix : tokmak , takı - afiks back to the beginning : başa dönüş - bek tu dı bigining finding : bulma , bulgu - faynding cursed : lanetli , lanetlenmiş - kırst here is : burada , işte , işte burada - hir iz collision : çarpışma , toslama , fikir ayrılığı - kılijın criticism : eleştiri - kıritisizım melt : erimek , eritmek - melt felt : keçe - felt belt : kemer - belt spinach : ıspanak - sıpinıç speculation : sipekülasyon - sıpekyıleyşın dub : düblaj , düblaj yapmak , seslendirmek - dab prediction : tahmin , önceden haber verme - pıridikşın gargantuan : devasa - gargençuvın neutrino : nötrino - nutrino spectrum : göz kamaştıktan sonraki görüntü - sıpektrım electromagnetic : eloktromanyetik - ilektromegnetik clue : ipucu - kılu hint : ipucu , ima , üstü kapalı söz - hint witness : tanık , şahit , tanıklık - vitnıs racket : raket , curcuna , şamata - rakit rivalry : rekabet - rayvılri extraterritorial : bölge dışı - ekstrıteritoriyıl extraterrestrial : dünya dışı , dünya dışından gelen - ekstrıtırestriyıl hedgehog : kirpi - hechag engineered : mühendislik , tasarlanmış - encıniırd entrepreneur : girişimci - antrıpırınur gravitational : yerçekimsel - gıraviteyşınıl salute : selamlamak - sılut coincidence : tesadüf , rastlantı - koinsidıns by coincidence : tesadüfen - bay koinsidıns jaguar : jaguar - cegvar profit : kar , kar etmek , getiri - pırafıt pimple : sivilve - pimpıl transparent : şeffaf , saydam - tıransperınt transparency : şeffaflık - tıransperınsi transparently : şeffaf bir şekilde - tıransperıntli cufflink : kol düğmesi - kaflink leave to ground : yere bırakmak - liv tı gıraund caravansary : kervansaray - kervensıri woodpecker : ağaçkakan - vudpekır roommate : oda arkadaşı - rumeyt muzzle : ağızlık - mazıl sesame : susam - sesımi mayor : belediye başkanı - meyır ally : müttefik , dost - elay snowfall : kar yağışı - sınovfal quince : ayva - kuvins naval : deniz , savaş gemisi - neyvıl naval base : deniz üssü - neyvıl beys obviously : açıkça , apaçık , belikli - abviısli rube : saftirik , avanak , köylü - rub soaking wet : sırılsıklam - soking vet hug : sarılmak , kucaklamak , kucaklaşma - hag garlic : sarımsak - garlik week out : hafta sonu - viik aut honest : açık sözlü , dürüst , namuslu - anıst open sea : açık deniz - opın si get on the tank : tanka bin - get an dı tenk one by one : birer birer , tek tek - van bay van vacuum : vakum , emme , hava boşluğu - vakyum vac : vakum , tatil , izin - vak clarify : açıklamak , aydınlığa kavuşturmak - kılerifay draw : çekmek , çizmek - dırov drawer : çekmece , göz , çeken kimse - dırovır
“DERLEMEDE GOOGLE TRANSLATE VE SESLİ SÖZLÜK UYGULAMASINDAN YARARLANILMIŞTIR”

“KELİMELERİN OKUNUŞ LEHÇESİ U.S’ DİR”

trend : akım , eğilim , meyil , gidişat - tırend trendy : moda , modaya uygun - tırendi bath : banyo , hamam , yıkanmak , kaplıca - beth bathtub : küvet - bethtıb bribe : rüşvet - bırayb clinic : kılınik - kılinik racist : ırkçı - reysist divorce : boşamak , boşanmak - divors you are late : geç kaldın - yu ar leyt theology : ilahiyat - dialıci sieve : elek - siv pianist : piyanist - pienıst plan : pilan , pıroje , pilanlamak - pılen plane : uçak , düzlem - pıleyn planet : gezegen - pılenıt confuse : kafası karışmak , karıştırmak - kınfyuz column : direk , kolon , sütun , destek - kalım continent : kıta - kantınınt terror : terör - terır terrorist : terörist - terırist firefly : ateş böceği - fayırfılay ladybug : uğur böceği - leydibag ring of fire : ateşin yüzüğü - ring ıv fayır error : hata , yanlış , yanılgı , yanlışlık - erır being : olma , varoluş - biing violation : ihlal , tecavüz etme , saygısızlık atme - vayıleyşın clash : çatışma , çarpışma - kılaş clashes : çatışmalar , çarpışmalar - kılaşız until after : sonrasına kadar - ıntil aftır sonic : ses , sesle ilgili - sonik expand : genişlemek , genişletmek , genişleme - ikspend laudable : övgüye değer , takdire değer - ladıbıl esteem : saygı , itibar , saygı duymak - ıstim esteemed : saygın , saygı değer - ıstimt roman : roma , romen , romalı , latin - romın crucifix : haç , çarmıh - kırusıfiks crucifixion : çarmıha germe - kırusıfikşın christ : mesih , hazreti isa - kırayst gospel : müjde , incil - gaspıl wrestle : güreş , güreşmek , boğuşmak - resıl owe : borçlu olmak , minnettar olmak - ov statesman : devlet adamı - sıteytsmen take on : üstlenmek - teyk an take off : çıkarmak , götürmek - teyk af poet : şair , romantik , duygulu kimse - poıt jackal : çakal - cakıl clearance : boşlık , açıklık , gümrük belgesi - kılirıns retribution : intikam - retrıbiyuşın comprehensive : kapsamlı - kampırhensiv wrong : hata , yanlış , ters , haksızlık , yanlış yol - rong wrongly : yanlışlıkla , haksız yere - rongli slum : gecekondu , harabe - sılam musketeer : silahşör - maskıtiir searchlight : ışıldak , projektör - sırçlayt curfew : sokağa çıkma yasağı - kırfyu resign : çekilmek , istifa etmek - rizayn resignation : istifa - rezıgneyşın moss : yosun , bataklık - mos featuring : özellikli - fiçıring olympus : olimpiyat , olimos dağı - olimpıs copy : kopya , kopyala , kopyalama , nüsha , suret - kapi copier : fotokopi makinesi , kopyacı - kapiır imperial : imparatorluk - impiriyıl meteorology : meteoroloji - mitiralıci meteorite : meteor , gök taşı - mitirayt tolerate : tahammül etmek , katlanmak - talıreyt condone : göz yummak - kındon covenant : sözleşme , antlaşma , anlaşma - kavınınt fella : dostum - felı massacre : katliam , katliam yapmak - mesıkır inspect : incelemek , teftiş etmek - inspekt inspector : müfettiş , denetmen - inspektır inspection : denetleme , mıayene - inspekşın credit : kredi , alacak - kıredıt breach : ihlal etmek , çiğnemek , karşı gelmek - bıriç brook : dere , çay , ırmak - bırok rapport : uyum , dostça ilişki - raport compatible : uyumlu , uygun - kımpadıbıl runway : koşu yolu , pist , uçak pisti - ranvey text : metin , yazı - tekst textile : tekstil , dokuma - tekstayıl sink : lavabo , batmak , batırmak - singk bush : çalı , çalılık , gür saç - buş spear : mızrak , mızraklı , mızrak saplamak - sıpiır detergent : deterjan - ditırcınt lettuce : marul - letıs keep : tut , tutmak , devam ettirmek , bulundurmak - kiip keep it up : aynen böyle devam et - kiip it ap keep playing : oynamaya devam et - kiip pıleying calm : sakin , sakinlik , teskin etmek - kalm keep calm : sakin ol , kendini tut , kendini tutmak - kiip kalm keep patience : sabırlı ol - kiip peyşıns keep practicing : denemeye devam et - kiip pıraktısing ı am in : ben varım - ay em in ı am out : ben yokum - ay em aut are you in : var mısın - ar yu in embark : gemiye binmek , uçağa binmek - imbark fly : uçmak , uçurmak , sinek - fılay cause : sebep , neden , sebep olmak , neden olmak - kaz causal : nedensel , nedeni olan - kozıl inequality : eşitsizlik - inikvalıdi incoming : gelen , giren , yeni gelen , yeni başlayan - inkaming detention : gözaltı , alıkoyma , tutuklama - ditenşın abolish : iptal etmek , bozmak , feshetmek - ıbaliş container : konteyner , kap - kınteynır quota : kota , kontenjan , pay - kıvotı appetite : iştah , istek , arzu , şehvet - epıtayt bon appetite : afiyet olsun - bon epıtayt monday : pazartesi - mondey mon : pazartesi - mon cobra : kobra yılanı - kobra vein : damar , maden damarı - veyn eject : uçaktan atlamak , atlamak , çıkarmak , çıkartmak - icekt reject : reddetmek , geri çevirmek , işe yaramaz - ricekt wig : peruk , takma saç - vig vulture : akbaba , aç gözlü - valçır tropic : tıropik - tırapik tropical : tıropikal , çok sıcak - tırapikıl shaven : tıraşlı - şeyvın shaver : tıraş makinesi , erkek çocuk - şeyvır hanky : mendil - hengki stable : kararlı , istikrarlı , sıtabil - sıteybıl unstable : kararsız , istikrarsız , sağlam değil - ansıteybıl stabilization : sıtabilizasyon - sıteybılızeyşın morale : moral , manevi güç - mıral gorge : geçit , vadi , tıkabasa yemek - gorç poem : şiir - poım phrase : ifade etmek , ifade , anlatım tarzı - fıreyz garrison : garnizon , askeri birlik - gerisın resurrection : diriliş , diriltme - rezırekşın obese : obez , şişman - obis unborn : doğmamış - anborn mourn : yas tutmak , matem - morn gene : gen - cin genetic : genetik , kalıtımsal - cinetik humanoid : insansı - hüminoid animalistic : hayvani , hayvansı , hayvansal - enimılıstık northern : kuzey , kuzeyli - nordhırn housewife : ev hanımı , dikiş kutusu - hausvayf war plan : savaş pilanı - vorpılan gunfire : ateş , ateş etmek , silah sesi , top ateşi - ganfayır frontline : cephe hattı , cephe - fırantlayn artillery : topçu , ağır silahlar - artilıri affix : tokmak , takı - afiks back to the beginning : başa dönüş - bek tu dı bigining finding : bulma , bulgu - faynding cursed : lanetli , lanetlenmiş - kırst here is : burada , işte , işte burada - hir iz collision : çarpışma , toslama , fikir ayrılığı - kılijın criticism : eleştiri - kıritisizım melt : erimek , eritmek - melt felt : keçe - felt belt : kemer - belt spinach : ıspanak - sıpinıç speculation : sipekülasyon - sıpekyıleyşın dub : düblaj , düblaj yapmak , seslendirmek - dab prediction : tahmin , önceden haber verme - pıridikşın gargantuan : devasa - gargençuvın neutrino : nötrino - nutrino spectrum : göz kamaştıktan sonraki görüntü - sıpektrım electromagnetic : eloktromanyetik - ilektromegnetik clue : ipucu - kılu hint : ipucu , ima , üstü kapalı söz - hint witness : tanık , şahit , tanıklık - vitnıs racket : raket , curcuna , şamata - rakit rivalry : rekabet - rayvılri extraterritorial : bölge dışı - ekstrıteritoriyıl extraterrestrial : dünya dışı , dünya dışından gelen - ekstrıtırestriyıl hedgehog : kirpi - hechag engineered : mühendislik , tasarlanmış - encıniırd entrepreneur : girişimci - antrıpırınur gravitational : yerçekimsel - gıraviteyşınıl salute : selamlamak - sılut coincidence : tesadüf , rastlantı - koinsidıns by coincidence : tesadüfen - bay koinsidıns jaguar : jaguar - cegvar profit : kar , kar etmek , getiri - pırafıt pimple : sivilve - pimpıl transparent : şeffaf , saydam - tıransperınt transparency : şeffaflık - tıransperınsi transparently : şeffaf bir şekilde - tıransperıntli cufflink : kol düğmesi - kaflink leave to ground : yere bırakmak - liv tı gıraund caravansary : kervansaray - kervensıri woodpecker : ağaçkakan - vudpekır roommate : oda arkadaşı - rumeyt muzzle : ağızlık - mazıl sesame : susam - sesımi mayor : belediye başkanı - meyır ally : müttefik , dost - elay snowfall : kar yağışı - sınovfal quince : ayva - kuvins naval : deniz , savaş gemisi - neyvıl naval base : deniz üssü - neyvıl beys obviously : açıkça , apaçık , belikli - abviısli rube : saftirik , avanak , köylü - rub soaking wet : sırılsıklam - soking vet hug : sarılmak , kucaklamak , kucaklaşma - hag garlic : sarımsak - garlik week out : hafta sonu - viik aut honest : açık sözlü , dürüst , namuslu - anıst open sea : açık deniz - opın si get on the tank : tanka bin - get an dı tenk one by one : birer birer , tek tek - van bay van vacuum : vakum , emme , hava boşluğu - vakyum vac : vakum , tatil , izin - vak clarify : açıklamak , aydınlığa kavuşturmak - kılerifay draw : çekmek , çizmek - dırov drawer : çekmece , göz , çeken kimse - dırovır
“DERLEMEDE GOOGLE TRANSLATE VE SESLİ SÖZLÜK UYGULAMASINDAN YARARLANILMIŞTIR” “KELİMELERİN OKUNUŞ LEHÇESİ U.S’ DİR”
GÜNLÜK HAYATTA EN ÇOK KULLANILAN KELİMELERDEN DERLENMİŞTİR
19
19
19